İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan kapsamlı iddianame, siyasetin ve hukukun gündemine bomba gibi düştü. Avukat Fikret İlkiz, iddianamenin içeriği ve hazırlanış biçimiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. İlkiz, 4 bin sayfayı aşan bu iddianamenin adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini ve hatta "rejim değişikliği" sinyalleri taşıdığını iddia etti. Bu açıklamalar, davanın seyrini değiştirebilecek nitelikte.

İddianamenin Hacmi ve Adil Yargılanma Hakkı

Avukat Fikret İlkiz, iddianamenin aşırı hacimli olmasının, sanıkların kendilerini savunma hakkını kısıtladığını vurguladı. İlkiz'in açıklamalarına göre:

• "4 bin sayfalık iddianame adil yargılanma hakkının ihlalidir."
• "Böyle bir metin ne net olabilir ne anlaşılır. İnsanlar haklarındaki iddialara erişemez."
• "Asıl mesele budur: Adil yargılanma hakkının ortadan kaldırılması."

İlkiz, bu durumun, sanıkların kendilerini etkin bir şekilde savunmasını imkansız hale getirdiğini belirtti. İddianamenin bu denli kapsamlı olması, yargılama sürecini uzatırken, savunma hakkının da zedelenmesine yol açabileceği endişesi taşıyor.

Medyanın Rolü ve Hukuki Süreç

İlkiz, iddianamenin kamuoyuna açıklanmadan önce medyada yer almasına da sert tepki gösterdi. Bu durumun, hukuki sürecin dışına çıkıldığına işaret ettiğini savundu:

"Mahkemeler medyada kurulmaz. Savcılık basın açıklaması yapmadan önce Ankara mahreçli haberlerin yayınlanması kabul edilemez. Savcılık yanlış yapma hakkına sahip değildir."

Bu açıklamalar, davanın siyasi bir arenaya dönüştürülmeye çalışıldığı yönündeki eleştirileri de beraberinde getirdi. İddianamenin bazı bölümlerinde kırmızı işaretlemeler yapıldığını ve kişilerin geçmişe dönük "örgüt" bağlantılarıyla ilişkilendirildiğini de sözlerine ekledi.

Rejim Değişikliği İddiası ve Davanın Geleceği

İlkiz'in en dikkat çekici yorumu ise, iddianamenin siyasal niteliğine ilişkin oldu. İddianamenin sadece bir suç örgütü yapısını anlatmadığını, "rejim değişikliğinin işaretlerini taşıdığını" iddia etti. Bu iddia, davanın sadece hukuki değil, aynı zamanda siyasi sonuçları da olabileceği yönünde önemli bir mesaj veriyor.

İddianamede, İmamoğlu'nun yanı sıra Rıza Akpolat, Murat Çalık ve Resul Emrah Şahan hakkında da cezalar istendiği belirtiliyor. İmamoğlu hakkında talep edilen cezanın 2.352 yıl hapis olması ise, davanın ciddiyetini gözler önüne seriyor.

Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan bu iddianame ve avukat Fikret İlkiz'in açıklamaları, Türkiye'deki hukuk ve siyaset arenasında uzun süre tartışılacak gibi görünüyor. Davanın nasıl sonuçlanacağı, sadece sanıkların geleceğini değil, aynı zamanda Türkiye'nin siyasi iklimini de derinden etkileyebilir. Bu süreçte, hukukun üstünlüğünün korunması ve adil yargılanma hakkının sağlanması büyük önem taşıyor.