İmamoğlu'ndan Skandal! İstanbullunun Verileri ABD'ye Mi Satıldı?
Gündem

İmamoğlu'ndan Skandal! İstanbullunun Verileri ABD'ye Mi Satıldı?


11 November 20255 dk okuma31 görüntülenmeSon güncelleme: 06 December 2025

İstanbul'da büyük bir veri skandalı patlak verdi! İddialara göre, milyonlarca İstanbullunun kişisel verileri, ABD ve Almanya merkezli platformlara izinsiz bir şekilde aktarıldı. Bu durum, İstanbulluların özel hayatının gizliliğini ihlal ettiği gerekçesiyle büyük tepkilere yol açtı. Peki, bu skandalın arkasında neler var? Ekrem İmamoğlu'nun bu olaydaki rolü ne?

Veri Skandalının Detayları

İddianamede yer alan bilgilere göre, 4.7 milyon İstanbullunun kişisel verileri, İmamoğlu'nun kurduğu ve yönettiği bir organizasyon tarafından toplandı. Bu verilerin, vatandaşların siyasi tercihlerini etkilemek ve İmamoğlu'na destek sağlamak amacıyla kullanıldığı öne sürülüyor. Verilerin toplanma ve aktarılma sürecinde, lokasyon temelli takip yöntemlerinin de kullanıldığı iddia ediliyor. Bu durum, akıllara şu soruları getiriyor:

  • Bu veriler nasıl toplandı?
  • Hangi amaçlarla kullanıldı?
  • Vatandaşların rızası alındı mı?

Bu soruların cevapları, skandalın boyutunu ve sorumlularını ortaya çıkaracak.

Skandalın Siyasi Boyutu

Bu veri skandalı, siyasi arenada da büyük yankı uyandırdı. Muhalefet partileri, İmamoğlu'nu istifaya davet ederken, iktidar partisi ise olayın üzerine gidileceğini ve sorumluların yargı önüne çıkarılacağını açıkladı. Skandalın, yaklaşan yerel seçimler öncesinde İmamoğlu'nun imajını zedeleyeceği ve siyasi dengeleri değiştirebileceği öngörülüyor. Bu skandal, aynı zamanda Türkiye'deki kişisel verilerin korunması konusundaki hassasiyeti de bir kez daha gündeme getirdi.

Bu tür olayların yaşanmaması için, kişisel verilerin korunması konusunda daha sıkı önlemler alınması ve vatandaşların bilinçlendirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, benzer skandalların yaşanması kaçınılmaz olabilir.

İstanbul'da patlak veren bu veri skandalı, sadece siyasi bir olay olmanın ötesinde, kişisel verilerin korunmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu skandalın, Türkiye'deki veri güvenliği politikalarının yeniden gözden geçirilmesine ve daha etkili önlemler alınmasına yol açması bekleniyor.