Hazine ve Maliye Bakanlığı'na bağlı Gelir İdaresi Başkanlığı'nın Gelir Uzman Yardımcılığı giriş sınavında yaşanan bir olay, Türkiye'de liyakat tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Sınavda 93 puan alarak İzmir'de birinci, Türkiye genelinde ise altıncı olan İsmail Salih Hızarcı, sözlü mülakatta 45 puan verilerek elendi. Bu durum, kamuoyunda büyük bir şaşkınlık ve tepkiyle karşılandı.

Mülakatta Yaşanan Şok Edici Olay

İsmail Salih Hızarcı, sınavda elde ettiği başarıya rağmen mülakatta yaşadığı haksızlık karşısında büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Hızarcı, "Cumhuriyete ve liyakata inanarak çalıştım ama hayatım zehir oldu" diyerek yaşadığı çaresizliği dile getirdi. Mülakat sonucunda elenmesi, geleceğe dair umutlarını da sarsmış durumda. Geçimini sağlamak için şu anda kuryelik yaparak hayatını sürdürmeye çalışıyor.

Bu olay, Türkiye'de mülakat sisteminin adilliği ve şeffaflığı konusundaki endişeleri artırdı. Özellikle KPSS gibi merkezi sınavlarda yüksek puanlar alan adayların, mülakatlarda düşük puanlar verilerek elenmesi, kamuoyunda büyük bir güvensizlik yaratıyor. Mülakatların, objektif kriterlere dayanmaması ve kişisel değerlendirmelere açık olması, bu tür haksızlıkların yaşanmasına zemin hazırlıyor.

Liyakat İlkesi ve Kamuoyu Tepkisi

Liyakat ilkesi, kamu görevlerine atanmada en önemli kriterlerden biridir. Ancak son yıllarda, liyakat yerine farklı kriterlerin ön plana çıkması, kamu hizmetlerinin kalitesini düşürmekte ve adaletsizliklere yol açmaktadır. İsmail Salih Hızarcı'nın yaşadığı olay, liyakat ilkesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Sosyal medyada ve çeşitli platformlarda, Hızarcı'ya destek mesajları yağarken, mülakat sisteminin değiştirilmesi ve daha adil bir sistemin getirilmesi yönünde çağrılar yapılıyor.

• Mülakat sisteminin şeffaflaştırılması
• Objektif kriterlerin belirlenmesi
• Mülakat sonuçlarının denetlenebilir olması
• Liyakat ilkesinin korunması

Sonuç

İsmail Salih Hızarcı'nın yaşadığı bu üzücü olay, Türkiye'de kamu personeli alım süreçlerinde yaşanan sorunları bir kez daha gündeme getirdi. Liyakat ilkesinin korunması, mülakat sisteminin adil ve şeffaf hale getirilmesi, kamu hizmetlerinin kalitesinin artırılması ve adaletin sağlanması için büyük önem taşıyor. Bu tür olayların tekrarlanmaması için yetkililerin gerekli önlemleri alması ve kamuoyunun bu konudaki hassasiyetini dikkate alması gerekiyor. Aksi takdirde, gençlerin geleceğe dair umutları azalacak ve ülkenin kalkınması için gerekli olan nitelikli insan kaynağı kaybedilecektir.