2026 Dünya Kupası'na ABD, Kanada ve Meksika ev sahipliği yapacak. Ancak, ABD Başkanı Donald Trump'ın seyahat yasağı, turnuvayı gölge düşürüyor. Haiti ve İran taraftarları, bu yasak nedeniyle maçları yerinde izleyemeyecek. Bu durum, futbolun siyasetle nasıl iç içe geçtiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Peki, bu yasak ne anlama geliyor ve futbol dünyası bu duruma nasıl tepki veriyor?

Yasak Kime Ne Getiriyor?

Trump'ın 19 ülkeye uyguladığı seyahat yasakları, FIFA Başkanı Gianni Infantino'nun "tüm ülkelerden taraftarlar konuk edilecek" sözünü boşa çıkarıyor. ABD, güvenlik gerekçesiyle bu kararı savunurken, yasaklı ülkelerden sadece oyuncular, teknik ekipler ve aile yakınları turnuvaya katılabilecek. Bu durum, Haiti ve İran takımları için büyük bir dezavantaj yaratırken, taraftarların hayallerini de suya düşürüyor.

• Haiti: 1974'ten sonra ilk kez Dünya Kupası'na katılıyor, ancak taraftar desteğinden mahrum kalacak.
• İran: Turnuvanın istikrarlı katılımcılarından, ancak taraftarları tribünde olamayacak.

Bu yasak, sadece futbolseverleri değil, aynı zamanda sporun evrensel ruhunu da zedeliyor. Bir spor turnuvasının siyasi çıkarlar uğruna yozlaştırılması, kabul edilemez bir durum olarak değerlendiriliyor.

Sermaye ve Siyasetin Gölgesinde Futbol

Dünya Kupası gibi büyük organizasyonlar, her zaman sermaye ve siyasetin etkisi altında olmuştur. Katar'daki son Dünya Kupası'nda yaşanan işçi cinayetleri, İsrail'in Filistin'deki eylemlerine rağmen turnuvalardan men edilmemesi gibi olaylar, bu gerçeği açıkça ortaya koyuyor. FIFA'nın çifte standartları, sporun adalet ve eşitlik ilkelerinden ne kadar uzaklaştığını gösteriyor.

Trump'ın seyahat yasağı, sadece bir taraftar yasağı değil, aynı zamanda bir halkın seyahat özgürlüğünün kısıtlanması anlamına geliyor. Bu durum, 2026 Dünya Kupası'nın adil ve kapsayıcı bir turnuva olma özelliğini zedeliyor. Dünya Kupaları'na ev sahipliği yapan ülkelerden, maddi konularda olmasa da vize gibi idari konularda esneklik beklenirken, bu yasak tam tersi bir tablo çiziyor.

Bu Yasak Ne Anlama Geliyor?

Sonuç olarak, Trump'ın seyahat yasağı, 2026 Dünya Kupası'nı siyasi bir arenaya dönüştürüyor. Haiti ve İran taraftarlarının turnuvayı yerinde izleyememesi, sadece spor açısından değil, aynı zamanda insan hakları açısından da büyük bir sorun teşkil ediyor. Bu yasak, futbolun birleştirici gücüne gölge düşürürken, uluslararası ilişkilerdeki gerginliklerin spora nasıl yansıdığını da gözler önüne seriyor. Bu durum, futbolseverler ve insan hakları savunucuları tarafından büyük bir tepkiyle karşılanıyor ve gelecekte benzer olayların yaşanmaması için önlemler alınması gerektiği vurgulanıyor.