
Şok! Polis Katili 16 Yaşındaki Çocuk: Atatürk'ü Sevmiyorum, IŞİD'i Seviyorum
Gazeteci İsmail Saymaz, İzmir'de bir karakola düzenlenen ve iki polisin şehit olmasıyla sonuçlanan saldırının faili olan 16 yaşındaki E.B.'nin sorgu tutanaklarını yayımladı. Lise öğrencisi E.B.'nin ifadesinde, Atatürk'e bakışından IŞİD'e duyduğu sempatiye, sosyal medya paylaşımlarından eylem planlarına kadar birçok çarpıcı detay yer alıyor. Bu durum, gençlerin radikalleşme süreçleri ve sosyal medyanın bu süreçteki rolü hakkında önemli soruları gündeme getiriyor.
Atatürk Düşmanlığı ve Radikalleşme Süreci
E.B., okuldan uzaklaşmasının nedenini şu sözlerle açıklıyor: "Tağut olduğu için okula gitmek istemedim. Atatürk’ü sevmiyorum. Çünkü Atatürk, Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmetmiyor. Laiklikle hükmetmek Allah’a karşı gelmektir." Bu ifadeler, gencin radikal ideolojilere nasıl kapıldığını ve Atatürk'e karşı nasıl bir düşmanlık beslediğini açıkça gösteriyor. Ailesinin ve öğretmenlerinin bu durumu sorgulamaması ise dikkat çekici bir nokta olarak öne çıkıyor. E.B., radikalleşme sürecinin 2025 Ramazan ayında başladığını belirterek, "Selefilikte Kuran ve sünnet dışına çıkılmadığını gördüm. Bu düşünce bana daha uygun geldi. İki aydır IŞİD’i seviyorum. Annem ve babamın bundan haberi yoktu" diyor.
Sosyal Medyanın Rolü ve Eylem Hazırlığı
E.B., sosyal medya hesabını değiştirdiğini ve "Instagram’da ismimi ‘Muvahhid’ yaptım. Bu tevhid inancına sahip olmak demek. Saldırıdan önce ‘Birazdan istihşad yapacağım’ yazısını paylaştım" sözleriyle eylem öncesi hazırlığını dile getiriyor. Sosyal medyanın, gençlerin radikalleşmesinde ve terör örgütleriyle bağlantı kurmasında ne kadar etkili olduğu bir kez daha gözler önüne seriliyor. Saldırı kararında örgüt lideri Bağdadi’nin konuşmalarının etkili olduğunu söyleyen genç, "Bu yaz onun Türkiye’nin cihad kapsamında olduğuna dair konuşmasını dinledim. Önce konseri, sonra barı hedef almayı düşündüm. En sonunda evimizin yanındaki karakola karar verdim" ifadelerini kullanıyor.
Soğukkanlı Tavırlar ve Pişmanlık İfadesi
Eylem günü yaşadıklarını anlatırken, "Karakolun bahçesinde oturan iki polise ateş ettim. Çatışma sırasında hazırladığım patlayıcıyı fırlattım. Amacım bana daha fazla ateş edilmesini sağlamaktı" diyen E.B.'nin soğukkanlı tavırları dikkat çekiyor. Sorguya katılan görevliler, E.B.’nin tavırlarını "Bir çocuktan katil yaratan karanlık" sözleriyle tanımlıyor. Görevliler, gencin soğukkanlılığının dikkat çekici olduğunu, panik ya da korku göstermediğini kaydediyor. Sorgu sonunda yalnızca "Pişmanım" dediğini belirten E.B.'nin, bu sözü de samimi olarak değil, öğretilmiş gibi tekrarladığı belirtiliyor.
Bu olay, Türkiye'de gençlerin radikalleşmesi ve terör örgütlerinin propagandalarına maruz kalması konusundaki endişeleri artırmıştır. E.B.'nin ifadesindeki detaylar, bu tür olayların önlenmesi için daha kapsamlı çalışmalar yapılması gerektiğini göstermektedir. Ailelerin, öğretmenlerin ve toplumun bu konuda daha bilinçli olması ve gençleri radikal ideolojilerden koruyacak önlemler alması büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, sosyal medyanın bu tür örgütler tarafından propaganda aracı olarak kullanılmasının önüne geçilmesi için de etkili stratejiler geliştirilmelidir.