Türkiye'de obezite rakamları giderek artarken, özellikle İstanbul ve Karadeniz bölgelerinde durumun vahameti dikkat çekiyor. Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği'nin (TKDCD) düzenlediği "Sağlıkta Ortak Akıl – Kalp ve Damar Hastalıkları Medya Çalıştayı"nda, obezitenin kalp ve damar hastalıkları üzerindeki olumsuz etkileri masaya yatırıldı. Uzmanlar, bu bölgelerdeki yüksek obezite oranlarının endişe verici boyutlara ulaştığını ve acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı.

Obezite ve Kalp Hastalıkları Arasındaki İlişki

Obezite, kalp ve damar hastalıkları için önemli bir risk faktörüdür. Vücuttaki fazla yağlanma, kan basıncını yükseltir, kolesterol seviyelerini olumsuz etkiler ve damar sertliğine (ateroskleroz) yol açabilir. Bu durum da kalp krizi, felç ve diğer kardiyovasküler hastalıkların riskini artırır. Prof. Dr. Ümit Kervan, İstanbul'daki morbit obezite oranının yüzde 16'lara çıktığını belirterek, durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor.

İstanbul ve Karadeniz Neden Obez?

İstanbul ve Karadeniz bölgelerindeki yüksek obezite oranlarının birçok nedeni bulunmaktadır. Bunlar arasında:

• Beslenme alışkanlıkları: Yüksek kalorili, işlenmiş gıdaların tüketimi ve sebze-meyve tüketiminin az olması.
• Hareketsizlik: Sedanter yaşam tarzı, fiziksel aktivitenin yetersiz olması.
• Genetik faktörler: Ailede obezite öyküsü bulunması.
• Sosyoekonomik faktörler: Düşük gelir seviyesi, sağlıklı gıdaya erişimin kısıtlı olması.

Bu faktörlerin bir araya gelmesiyle, İstanbul ve Karadeniz bölgelerinde obezite yaygınlaşmakta ve beraberinde kalp hastalıkları riskini de artırmaktadır.

Obeziteyle Mücadele İçin Neler Yapılabilir?

Obeziteyle mücadele, bireysel ve toplumsal düzeyde alınacak önlemleri içerir. Bireysel olarak:

• Sağlıklı ve dengeli beslenmeye özen gösterilmeli.
• Düzenli fiziksel aktivite yapılmalı.
• Uyku düzenine dikkat edilmeli.
• Stres yönetimi sağlanmalı.

Toplumsal düzeyde ise:

• Sağlıklı beslenme ve fiziksel aktiviteyi teşvik eden politikalar geliştirilmeli.
• Okullarda obeziteyle mücadele programları uygulanmalı.
• Sağlıklı gıdaya erişim kolaylaştırılmalı.
• Obezite konusunda farkındalık yaratılmalı.

Bu önlemlerin alınmasıyla, obezite oranları düşürülebilir ve kalp hastalıkları riski azaltılabilir.

Obezite ve kalp hastalıkları arasındaki bu tehlikeli ilişki, toplum sağlığını tehdit eden önemli bir sorundur. İstanbul ve Karadeniz bölgelerindeki yüksek obezite oranları, acil önlemler alınması gerektiğini açıkça göstermektedir. Bireysel ve toplumsal düzeyde yapılacak çalışmalarla, obeziteyle mücadele edilebilir ve sağlıklı bir geleceğe ulaşılabilir. Unutmayalım ki, sağlıklı bir kalp için sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek şarttır. Erken teşhis ve düzenli kontroller de kalp sağlığını korumak için büyük önem taşır.