
Yapay Zeka Balonu Mu? Finans Dünyası Alarm Veriyor!
Kapitalizm, hikayelerle beslenir ve coşku yaratır. Ancak bu coşku, bazen aşırı iyimserliğe ve irrasyonel davranışlara yol açarak, finansal çılgınlıklara zemin hazırlayabilir. Şu anda yapay zeka (YZ) alanında yaşananlar, bu tür bir finansal balonun oluşma riskini taşıyor mu? YZ şirketlerine yapılan aşırı yatırımlar, bu teknolojiyi bir finansal balona dönüştürebilir.
Yapay Zeka Yatırımlarında Tehlike Çanları
Yıllık geliri 20 milyar doları aşmakta zorlanan OpenAI'nin, önümüzdeki sekiz yıl için 1.4 trilyon dolarlık veri merkezi yatırımı yapacağını açıklaması, piyasadaki büyük teknoloji şirketlerinin hisselerini yükseltti. Ancak bu durum, yatırımların reel ekonomide karşılığının olup olmadığı sorusunu da beraberinde getirdi. Finansal yatırımcılar, bu denli büyük yatırımların gerçekten sürdürülebilir olup olmadığını sorgulamaya başladı.
Morgan Stanley analistleri, veri merkezlerine yönelik küresel harcamaların 2028 yılına kadar yaklaşık 3 trilyon dolara ulaşacağını tahmin ediyor. Bu yatırımların yarısının dış finansmanla karşılanması, şirketlerin borç yükünü artırabilir ve faizler üzerinde baskı oluşturabilir. Eğer bu yatırımlar beklenen etkiyi yaratamazsa, hem borsada bir balonun patlaması hem de küresel ekonominin bir borç krizine sürüklenme riski ortaya çıkabilir.
IMF'nin eski başkan yardımcısı Gita Gopinath'a göre, şişkin değerlemelerle işlem gören teknoloji şirketlerindeki ani bir düzeltme, 35 trilyon dolarlık servet kaybına neden olabilir.
Yapay Zekanın Potansiyeli ve Bilinmezleri
Yapay zeka, ekonomik değer açısından büyük bir potansiyele sahip olsa da, bu potansiyelin nasıl verimli bir şekilde kullanılacağına dair belirsizlikler mevcut. YZ'nin potansiyel faydaları arasında şunlar sayılabilir:
- Bilgiye dayalı karar alma süreçlerini desteklemek
- Zamandan tasarruf etmek
- Hata payını azaltmak
- Hastalık teşhislerini hızlandırmak
- Kişiselleştirilmiş eğitim müfredatları geliştirebilmek
- Tedarik zincirlerinde karşılaşılabilecek tıkanıkları önceden tahmin etmek
- KOBİ'lerin finansman yönetimini profesyonelleştirmek
- Bilimsel araştırmalara yardımcı olmak
Ancak, YZ'nin ekonomiye, eğitime, sağlığa ve diğer alanlara nasıl entegre edilebileceğine dair net fikirler henüz tam olarak oluşmuş değil. 2024 Nobel İktisat Ödülü'nü alan Daron Acemoğlu, YZ'nin yıllık yalnızca yüzde 0.07 gibi ihmal edilebilir bir üretkenlik artışı yaratacağını öngörürken, bu yıl ödülü kazanan Philippe Aghion'un tahmini yüzde 0.68 ile daha güçlü bir etkiye işaret ediyor.
Riskler ve Fırsatlar Dengesi
Yapay zeka ekonomileri büyütse bile, bu büyümeden ne kadar insanın yararlanabileceği büyük bir soru işareti. Yüzlerce iş kolunun ortadan kalkması ve milyonlarca insanın işsiz kalması ihtimali, gerçek bir risk olarak karşımızda duruyor. Bu riskleri bertaraf edip potansiyeli açığa çıkarmak için toplumun geniş kitlelerini gözeten kapsayıcı strateji ve politikalara ihtiyaç var.
UNCTAD'a göre küresel yapay zeka pazarı önümüzdeki on yıl içinde 25 kat büyüyerek 4.8 trilyon dolara ulaşabilir. Ancak kritik olan, bu büyüklüğe ulaşana kadar yapılacak yatırımların niteliğidir. Bu yatırımlar, YZ'nin insanoğluna gerçek anlamda fayda üretmesini sağlayacak nitelikli yatırımlar mı olacak, yoksa sadece teknoloji şirketlerinin bilançolarını mı şişirecek?
Yapay zeka, büyük bir potansiyele sahip olsa da, bu potansiyelin doğru şekilde değerlendirilmesi ve risklerin yönetilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, YZ bir finansal balona dönüşebilir ve sonuçları yıkıcı olabilir. Yatırımların niteliği, YZ'nin geleceğini belirleyecek en önemli faktörlerden biri olacak.













