Erzurum'da yaşanan kan donduran olay, Türkiye'yi yasa boğdu. Cezaevinden izinli çıkan Salih Aybaş (52), sokak ortasında Nermin Tirit'i (47) tabancayla vurarak öldürdü. Olayın ardından intihar eden Aybaş'ın geçmişte de Tirit'e şiddet uyguladığı ortaya çıktı. Bu vahşet, kadına yönelik şiddetin ve yetersiz önlemlerin acı bir örneği olarak tarihe geçti.

Cinayet Anı ve Sonrası

Olay, Erzurum'un işlek bir caddesinde meydana geldi. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, Salih Aybaş, Nermin Tirit'i bir süre kovaladıktan sonra silahını ateşledi. Tirit olay yerinde hayatını kaybederken, Aybaş aynı silahla intihar etti. Polis ekipleri olay yerine intikal ederek geniş güvenlik önlemleri aldı ve soruşturma başlattı.

Bu olay, akıllara kadına karşı şiddetin önlenmesi için daha ne gibi adımlar atılması gerektiği sorusunu getiriyor. Mevcut yasaların uygulanmasındaki eksiklikler ve caydırıcılığın yetersizliği, benzer olayların yaşanmasına zemin hazırlıyor. Toplumun her kesiminin bu konuda daha duyarlı olması ve şiddete karşı ortak bir duruş sergilemesi gerekiyor.

Geçmişteki Şiddet Olayı

Olayın daha da vahim bir boyutu, Salih Aybaş'ın 2 yıl önce de Nermin Tirit'i bıçakladığı için hapse girmesi. Bu durum, Aybaş'ın cezaevinden izinli çıkmasının ne kadar riskli bir karar olduğunu gözler önüne seriyor. Daha önce şiddet uygulamış birinin, hiçbir kontrol mekanizması olmadan serbest bırakılması, bu tür trajik sonuçlara davetiye çıkarıyor.

Bu durum, ceza infaz sisteminin ve denetimli serbestlik uygulamalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini gösteriyor. Şiddet suçlarından hüküm giyenlerin, toplum için risk oluşturup oluşturmadığının titizlikle değerlendirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması hayati önem taşıyor.

Türkiye'de Kadın Cinayetleri Gerçeği

Türkiye'de kadın cinayetleri, son yıllarda giderek artan bir sorun haline geldi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerine göre, 2023 yılında 315 kadın cinayeti işlendi. Bu rakamlar, kadına yönelik şiddetin ne kadar yaygın ve derin bir sorun olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

• Kadın cinayetlerinin temelinde yatan nedenler arasında, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, erkek egemen zihniyet ve cezasızlık yer alıyor.
• Şiddete maruz kalan kadınların korunması için daha etkin mekanizmaların oluşturulması ve mevcut yasaların daha sıkı bir şekilde uygulanması gerekiyor.
• Toplumun her kesiminin kadına yönelik şiddete karşı bilinçlendirilmesi ve bu konuda farkındalık yaratılması da büyük önem taşıyor.

Erzurum'da yaşanan bu son olay, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Yetkililerin, sivil toplum kuruluşlarının ve toplumun her bireyinin bu konuda sorumluluk alması ve ortak bir mücadele yürütmesi gerekiyor.

Bu acı olay, Nermin Tirit'in ailesi ve sevenleri için tarifsiz bir kayıp. Ancak bu kaybın, kadına yönelik şiddete karşı daha güçlü bir duruş sergilememize ve bu konuda daha kararlı adımlar atmamıza vesile olması gerekiyor. Unutulmamalıdır ki, her bir kadın cinayeti, tüm insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur.