1 Mayıs: Taksim Çağrısı Yapanlara Şok! 7 Tutuklama Kararı
Gündem

1 Mayıs: Taksim Çağrısı Yapanlara Şok! 7 Tutuklama Kararı


04 May 20255 dk okuma13 görüntülenmeSon güncelleme: 14 August 2025

İstanbul'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamaları sonrasında, "Taksim için toplanma" çağrısı yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan 7 kişi tutuklandı. Bu durum, Türkiye'deki protesto hakları ve ifade özgürlüğü konularında yeni tartışmaları beraberinde getirdi.

Taksim Çağrısı Tutuklamaları Tetikledi!

İstanbul genelinde 1 Mayıs'ta düzenlenen eylemler sırasında, "2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" suçlamasıyla toplam 418 kişi gözaltına alınmıştı. Bu kişilerden 347'si emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakılırken, 71 şüpheli ise Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi.

Savcılık sorgularının ardından mahkemeye çıkarılan şüphelilerden 7'si tutuklanarak cezaevine gönderildi. Geri kalan şüpheliler ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tutuklanan kişilerin, sosyal medya ve diğer platformlar üzerinden Taksim Meydanı'na toplanma çağrısı yaptıkları iddia ediliyor.

1 Mayıs ve Taksim Tartışması

Taksim Meydanı, Türkiye'de işçi ve emekçi hareketinin sembolik mekanlarından biri olarak kabul ediliyor. Ancak, güvenlik gerekçesiyle Taksim Meydanı'nda 1 Mayıs kutlamaları uzun yıllardır yasaklanmış durumda. Bu yasak, her yıl çeşitli protesto ve gösterilere neden oluyor.

Bu yılki 1 Mayıs kutlamalarında da benzer görüntüler yaşandı. Polis, Taksim'e yürümek isteyen gruplara müdahale ederken, çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gözaltıların ardından gelen tutuklama kararları ise kamuoyunda farklı tepkilere yol açtı.

Türkiye'de protesto hakkı ve ifade özgürlüğü, uzun zamandır tartışma konusu olan bir konu. Özellikle son yıllarda, hükümetin protesto ve gösterilere karşı daha sert bir tutum sergilediği eleştirileri yapılıyor. Bu durum, sivil toplum örgütleri ve insan hakları savunucuları tarafından endişeyle karşılanıyor.

Öte yandan, hükümet yetkilileri ise protestoların yasal çerçevede yapılması gerektiğini ve kamu düzeninin korunmasının öncelikli olduğunu savunuyor. Bu kapsamda, izinsiz gösteri ve yürüyüşlerin yasaklanması ve bu yasağa uymayanlara karşı yasal işlem yapılması gerektiği belirtiliyor.

Sonuç

1 Mayıs kutlamaları sonrası yaşanan bu tutuklamalar, Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve protesto hakkı tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Olayın yankıları sürerken, hukuki süreçlerin nasıl ilerleyeceği ve bu durumun gelecekteki protesto eylemlerini nasıl etkileyeceği merak konusu olmaya devam ediyor. Bu olay, Türkiye'deki toplumsal ve siyasi dinamiklerin karmaşıklığını bir kez daha gözler önüne seriyor.