AfD'ye İstihbarat Şoku! Almanya'dan Aşırılıkçı Parti Damgası
Gündem

AfD'ye İstihbarat Şoku! Almanya'dan Aşırılıkçı Parti Damgası


02 May 20255 dk okuma5 görüntülenmeSon güncelleme: 22 May 2025

Almanya Anayasayı Koruma Federal Dairesi (BfV),aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AfD) partisinin "aşırılıkçı" olarak sınıflandırıldığını duyurdu. Bu karar, ülkenin en büyük muhalefet partisi olan AfD'nin yasal olarak gözetim altında tutulmasının önünü açarken, partiden sert tepkiler geldi. AfD, bu durumu "demokrasiye darbe" olarak nitelendirdi.

AfD Neden Hedefte?

BfV'nin 1.100 sayfalık raporunda, AfD'nin ırkçı ve İslam karşıtı bir örgüt olduğu belirtiliyor. Bu tanımlama, güvenlik servislerinin AfD'ye sızmak üzere muhbir görevlendirmesine ve partinin iletişimini dinlemesine olanak tanıyor. Raporda, AfD'yi şekillendiren temel unsurun, etnik ve ata soyuna dayalı olarak tanımlanan halk kavramı olduğu vurgulanıyor. Bu kavramın, Almanya'daki nüfusun diğer tüm kesimlerini değersizleştirdiği ve insan onurunu ihlal ettiği ifade ediliyor.

  • AfD'nin ırkçı ve İslam karşıtı söylemleri
  • Etnik ve ata soyuna dayalı halk tanımı
  • Göçmen ve İslam karşıtı duruş
  • Bireylere ve gruplara karşı düşmanlık yaratma

BfV'ye göre, AfD bireylere ve gruplara karşı "mantıksız korkular ve düşmanlık" yaratmakla suçlanıyor. Bu sınıflandırma, BfV'nin bir siyasi partiyi izleyebilmesi için gerekli olan yasal zemini oluşturuyor. Almanya'nın Nazi ve Komünist dönemlerindeki deneyimleri nedeniyle BfV, diğer Avrupa istihbarat servislerine göre daha fazla yasal kısıtlama altında bulunuyor. Bu sınıflandırma, kuruluşun bu kısıtlamaların ötesine geçmesine olanak sağlıyor.

Siyasi Etkileri Neler Olacak?

AfD'nin "aşırılıkçı" olarak sınıflandırılması, partinin geleceği açısından önemli sonuçlar doğurabilir. Bu durum, partiye yönelik kamu fonlarının kısıtlanmasına veya durdurulmasına yol açabileceği gibi, partinin yeni üye çekmesini de zorlaştırabilir. Ayrıca, "aşırılıkçı" olarak sınıflandırılan bir örgüte mensup memurların, kurum içindeki rollerine bağlı olarak işten çıkarılma olasılığı da bulunuyor.

Kararın ardından siyasi arenada farklı tepkiler yükseldi. İtalya başbakan yardımcısı Matteo Salvini, durumu "demokrasi hırsızlığı" olarak nitelendirirken, ABD'li milyarder Elon Musk, AfD'nin yasaklanmasının demokrasiye karşı bir saldırı olacağını savundu. AfD ise, partinin itibarsızlaştırılması ve suça yönelik siyasal amaçlı bir girişim olarak nitelendirdiği bu karara karşı yasal işlem başlatacağını duyurdu.

Almanya'da "aşırılıkçı" olarak sınıflandırılan diğer yapılar arasında neo-Nazi gruplar, İslamcı gruplar ve sol gruplar da bulunuyor. Bu karar, Avrupa genelinde aşırı sağın yükselişine karşı alınan önlemlerin bir parçası olarak değerlendiriliyor. AfD'nin "aşırılıkçı" olarak sınıflandırılması, Almanya siyasetinde önemli bir dönüm noktası olabilir ve partinin geleceği üzerindeki etkileri önümüzdeki günlerde daha net görülecektir.