Birleşmiş Milletler'in 1973'te başlattığı 5 Haziran Dünya Çevre Günü, bu yıl da gezegenimizi tehdit eden en büyük sorunlardan birine, plastik kirliliğine odaklanıyor. Etkinliklerin ev sahibi Güney Kore olurken, 2025 teması "Plastik Kirliliğini Yenelim" olarak belirlendi. Peki, plastik kirliliği neden bu kadar büyük bir sorun ve ne gibi önlemler alınabilir?

Plastik Kirliliği: Durum Vahim

UNEP verilerine göre, dünya genelinde her yıl 400 milyon tondan fazla plastik üretiliyor ve bunun yarısı tek kullanımlık ürünlerden oluşuyor. Maalesef, bu plastiklerin sadece %10'u geri dönüştürülüyor. Geri kalan devasa miktar ise doğaya karışıyor. Her yıl yaklaşık 11 milyon ton plastik atığın göllere, nehirlere ve denizlere karıştığı tahmin ediliyor. Bu, yaklaşık 2 bin 200 Eyfel Kulesi ağırlığına eşdeğer bir miktar!

• Mikroplastikler: Plastiklerin parçalanmasıyla oluşan mikroplastikler suya, havaya ve gıdalara karışarak insan sağlığını tehdit ediyor.
• Tüketim: Araştırmalar, bir insanın yılda ortalama 50 binden fazla plastik parçacığı tükettiğini gösteriyor.
• Artış Trendi: OECD verilerine göre, plastik üretimi 2000-2019 yılları arasında iki kat arttı ve bu artışın önümüzdeki yıllarda daha da hızlanması bekleniyor.

Gelecek Ne Getirecek?

Eğer etkili politikalar uygulanmazsa, 2040 yılına kadar küresel plastik üretimi %70 artarak 736 milyon tona ulaşabilir. Bu da plastik atık sorununu daha da derinleştirecek. 2040 yılında, doğaya sızan plastik miktarının %50 oranında artacağı tahmin ediliyor.

Uluslararası Anlaşma Umudu

Birleşmiş Milletler, bu yılki Dünya Çevre Günü'ne ayrı bir önem atfediyor. Çünkü ülkeler, plastik kirliliğine karşı bağlayıcı bir uluslararası anlaşma hazırlığı içinde. UNEP öncülüğünde başlatılan küresel plastik anlaşması müzakereleri devam ediyor. Taraflar, görüşmelere 5-14 Ağustos 2025 tarihleri arasında İsviçre’nin Cenevre kentinde devam edecek. Bu toplantının, plastik üretiminin ve kirliliğinin küresel ölçekte bağlayıcı bir şekilde sınırlandırılmasına yönelik tarihi bir adım olması bekleniyor.

Plastik kirliliği, gezegenimizin geleceği için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bireysel olarak alacağımız önlemlerin yanı sıra, uluslararası işbirliği ve bağlayıcı anlaşmalarla bu sorunun üstesinden gelinebilir. Unutmayalım, çevre bizim geleceğimiz!