Ege Bölgesi, son 15 saat içinde meydana gelen hafif şiddetli depremlerle adeta beşik gibi sallandı. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi'nin verilerine göre, önceki geceden başlayarak dün sabaha kadar Aydın, Muğla, İzmir ve Ege Denizi açıklarında toplamda 19 ayrı deprem kaydedildi. Vatandaşlar tedirgin, uzmanlar ise durumu yakından takip ediyor.

Ege Denizi'nde 4.6 Büyüklüğünde Deprem

AFAD'ın paylaştığı bilgilere göre, Ege Denizi'nde saat 03.23'te 4.6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu depremin derinliği 7 kilometre olarak ölçülürken, Türkiye'deki en yakın yerleşim yerine uzaklığı ise 255 kilometre mesafede Çanakkale olarak belirlendi. Deprem, bölgede yaşayan vatandaşlar arasında kısa süreli bir paniğe neden oldu. Özellikle sahil kesiminde yaşayanlar, olası bir tsunami tehlikesine karşı tedbirli davrandı.

Aydın'da 3.7 Büyüklüğünde Sarsıntı

Deprem hareketliliğinin son halkası, saat 15.58'de Aydın'ın Germencik ilçesine bağlı Hıdırbeyli Mahallesi'nde meydana gelen 3.7 büyüklüğündeki sarsıntı oldu. Yerin yaklaşık 7 kilometre derinliğinde gerçekleşen bu deprem, özellikle yüksek katlı binalarda yaşayanlar tarafından daha belirgin bir şekilde hissedildi. Vatandaşlar, deprem anında yaşadıkları korkuyu dile getirirken, yetkililerden de gerekli önlemlerin alınmasını talep etti.

Yetkililerden Açıklama

Yetkililerden alınan bilgilere göre, Aydın il genelinde meydana gelen depremler sonucunda herhangi bir can veya mal kaybı yaşanmadı. Ancak, olası bir olumsuz duruma karşı ekiplerin teyakkuz halinde olduğu belirtildi. Ayrıca, vatandaşlara da sakin olmaları ve panik yapmamaları yönünde uyarılarda bulunuldu. Deprem uzmanları, Ege Bölgesi'nin aktif bir fay hattı üzerinde bulunduğunu ve bu tür sarsıntıların yaşanmasının doğal olduğunu ifade ediyorlar. Ancak, yine de gerekli tedbirlerin alınması ve binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Ege Bölgesi'nde yaşanan bu depremler, bölgedeki fay hatlarının aktif olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Uzmanlar, gelecekte daha büyük depremlerin yaşanabileceği konusunda uyarılarda bulunurken, vatandaşların ve yetkililerin bu konuda daha dikkatli ve hazırlıklı olması gerekiyor. Unutulmamalıdır ki, deprem değil, dayanıksız binalar öldürür. Bu nedenle, binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması hayati önem taşıyor.