Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın G20 Liderler Zirvesi'nde yaptığı konuşma, küresel barış arayışlarına yeni bir soluk getirdi. Erdoğan, "Dünya 5'ten büyüktür" diyerek adaletsiz küresel sisteme dikkat çekti ve kalıcı barış için somut adımlar atılması gerektiğini vurguladı. Peki, Erdoğan'ın bu tarihi çağrısının yankıları neler oldu? İşte detaylar...

Küresel Ekonomideki Adaletsizlikler ve Borç Yükü

Erdoğan'ın zirvedeki konuşmasında dikkat çektiği en önemli noktalardan biri, küresel ekonomideki adaletsizlikler ve borç yükü oldu. Dünyada 3.4 milyar insanın yaşadığı ülkelerde faiz ödemelerinin, eğitim ve sağlık harcamalarını aşmış durumda olduğunu belirten Erdoğan, bu durumun sürdürülebilir olmadığını ifade etti. Ayrıca, ülkelerin toplam borçluluk oranının küresel hasılanın yüzde 324'üne ulaşmış olması, alarm zillerinin çaldığını gösteriyor.

Bu bağlamda, Erdoğan'ın şu sözleri büyük önem taşıyor:

Bu sözler, küresel sorunların sadece belirli ülkeleri değil, tüm dünyayı etkilediğini ve ortak çözümler bulunması gerektiğini vurguluyor.

Ticaret Korumacılığı ve Güvenlik Kaygıları

Cumhurbaşkanı Erdoğan, güvenlik kaygılarının savunma harcamalarını tetiklediği ve ticari korumacılık eğiliminin arttığı bir ortamda, kalıcı barışın sağlanmasının zor olduğunu belirtti. Tarihi tecrübelerin de gösterdiği gibi, dünya içe kapandıkça ve askeri harcamalar arttıkça, çatışma riskleri de yükseliyor. Bu nedenle, Erdoğan, uluslararası ticaretin yeniden küresel büyümenin motoru haline gelmesi gerektiğini vurguladı.

Erdoğan'ın bu konudaki tespitleri oldukça çarpıcı:

• 1987-2007 döneminde dünya ticareti yıllık ortalama yüzde 7 oranında arttı.
• 2008-2024 döneminde ise bu oran yüzde 3'lere geriledi.

Bu veriler, uluslararası ticaretin yavaşladığını ve küresel büyüme üzerindeki etkisinin azaldığını gösteriyor.

"Dünya 5'ten Büyüktür" Çağrısının Anlamı ve Önemi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Dünya 5'ten büyüktür" çıkışı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin yapısındaki adaletsizliğe ve beş daimi üyenin vetosuna karşı bir eleştiri olarak öne çıkıyor. Bu çağrı, mazlum halkları harekete geçiriyor ve Gazze'deki soykırımı görmezden gelenleri uyandırıyor. Erdoğan'ın "Adil bir barışın kaybedeni olmaz" sözü ise savaş tamtamları çalınan bu dönemde barışa son bir kapı açıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın küresel barış için yaptığı bu çağrı, uluslararası toplumun dikkatini çekmeyi başardı. Erdoğan'ın vurguladığı adaletsizliklerin giderilmesi ve kalıcı barışın sağlanması için somut adımlar atılması gerekiyor. Aksi takdirde, küresel sorunlar daha da derinleşecek ve dünya daha tehlikeli bir yer haline gelecektir.