
Gaziantep'te Kadın Cinayetleri İsyanı! Adalet Nerede?
Gaziantep'te kadın cinayetlerine karşı öfke dinmiyor! Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Genç Feministler, 9 Mayıs 2025 tarihinde Gaziantep Balıklı Meydanı'nda bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Açıklamada, Pınar Gültekin davasındaki tartışmalı karar, Bahar Aksu cinayeti ve kadınların yaşam hakkını tehdit eden politikalar sert bir dille eleştirildi. Platform adına konuşan Cansu Bozkurt, "Patriyarka mezara, yaşasın kadınlar!" sloganıyla başlayarak, kadın cinayetlerinin politik bir sorun olduğunu ve cezasızlığın failleri cesaretlendirdiğini vurguladı.
Nisan Ayında 43 Kadın Cinayeti
Basın açıklamasında, Nisan 2025'te Türkiye'de 43 kadının en yakınlarındaki erkekler tarafından öldürüldüğü belirtildi. Bu cinayetlerin 8'inin ise "balkondan düşme" gibi şüpheli şekillerde gerçekleştiği ifade edildi. Platform, bu vahim tabloyu erkek egemen sistemin bir sonucu olarak değerlendirerek, "Kadın cinayetleri politiktir!" şeklinde konuştu.
Kadın cinayetlerinin önlenmesi için devletin daha etkin önlemler alması gerektiği vurgulandı. Özellikle koruma kararlarının uygulanması ve faillerin cezasız kalmaması gerektiği belirtildi.
Pınar Gültekin Davasında Skandal Karar
2020 yılında üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'i vahşice katleden Cemal Metin Avcı'ya verilen "haksız tahrik indirimi" cezası büyük tepki topladı. Avcı, Gültekin'i boğarak öldürmüş, cesedini varilde yakıp üzerine beton dökerek ormanlık alana atmıştı. Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin "Canavarca his yok!" gerekçesiyle kararı onaması, kamuoyunda büyük infiale yol açtı. Platform, bu karara sert tepki göstererek, "Pınar Gültekin'in daha canice ne yaşaması gerekirdi?" sorusunu yöneltti ve "Erkek adalet değil, gerçek adalet!" sloganıyla adalet talebini yineledi.
Pınar Gültekin davası, Türkiye'deki kadın cinayetleri davalarında emsal teşkil etmesi açısından büyük önem taşıyor. Ancak verilen bu karar, diğer davalarda da benzer indirimlerin uygulanmasına yol açabileceği endişesini doğuruyor.
Bahar Aksu Cinayeti: Koruma Kararları İşlemedi
2 Mayıs 2025'te İstanbul Şişli'de Bahar Aksu, hakkında üç kez koruma kararı çıkarttığı eski eşi tarafından güpegündüz sokak ortasında öldürüldü. Aksu'nun "tehdit ve kasten yaralama" suçlarından şikayetçi olduğu fail, koruma kararlarını hiçe sayarak cinayeti işledi. Platform, kadınların şikayetlerinin dikkate alınmaması ve uzaklaştırma kararlarının yetersiz kalmasının failleri cesaretlendirdiğini vurguladı.
Bahar Aksu cinayeti, koruma kararlarının uygulanmasındaki eksiklikleri bir kez daha gözler önüne serdi. Kadınların can güvenliğinin sağlanması için koruma mekanizmalarının daha etkin hale getirilmesi gerektiği açıkça görülüyor.
Cansu Bozkurt'un basın açıklamasında dikkat çektiği önemli noktalar şunlardı:
- 6284 sayılı yasa, şiddeti daha yaşanmadan önlemeye yönelik maddeler içeriyor.
- Sorun, Türk Ceza Kanunu'ndaki cezalarla ilgili değil, kadın cinayetlerini aklayan uygulayıcılarda.
- Cezalara verilen politik indirimler, cezasızlık algısı yaratarak fail erkekleri güçlendiriyor.
- Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayalı politikalar, yasaların uygulanmasında engel teşkil ediyor.
- İstanbul Sözleşmesi gibi önemli bir sözleşme, "Türk aile yapısına" tehdit oluşturduğu gerekçesiyle kaldırıldı.
Gaziantep'teki bu protesto, Türkiye'de kadın cinayetlerine karşı duyulan öfkenin ve adalet arayışının bir göstergesi. Kadınların yaşam hakkının korunması, faillerin cezasız kalmaması ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için mücadele devam ediyor.