Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard, İsrail'in Gazze'ye insani yardım taşıyan Madleen yelkenlisine yönelik müdahalesini sert bir şekilde eleştirdi. Callamard, bu operasyonun uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu belirterek, gemideki aktivistlerin derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu. Af Örgütü, İsrail'in Gazze'deki sivillere yönelik uygulamalarının "aç bırakma politikası" kapsamında değerlendirilebileceğini vurguladı. Bu durum, bölgedeki insani krizi daha da derinleştirecek potansiyele sahip.

Uluslararası Hukuk ve İnsani Değerler Çiğneniyor mu?

Callamard, İsrail'in Madleen gemisini durdurmasının ve mürettebatı alıkoymasının, işgal altındaki topraklarda sivillere yönelik yasal yükümlülüklerini hiçe saydığını belirtti. Ayrıca, Uluslararası Adalet Divanı'nın bağlayıcı kararlarının da yok sayıldığını ifade etti. İsrail'in bu operasyonu, aktivistlerin güvenliğini riske atarken, gözaltındaki kişilerin işkence ve kötü muameleden korunması gerektiği vurgulandı. Callamard, "İsrail, sadece yardımı engellemekle kalmıyor; aynı zamanda tarım arazileri gibi gıda üretim altyapılarını da hedef alarak sivillerin yaşamını doğrudan tehdit ediyor" dedi.

Bu durum, uluslararası toplumun tepkisini çekmeye devam ediyor. Birçok ülke ve kuruluş, İsrail'in Gazze'ye yönelik ablukasının kaldırılması ve insani yardımların engelsiz bir şekilde ulaştırılması için çağrıda bulunuyor. Ancak, somut adımlar atılmadığı sürece, Gazze'deki insani krizin daha da derinleşmesi kaçınılmaz görünüyor.

Madleen Gemisi: Dayanışmanın Sembolü mü, Utanç Vesikası mı?

Madleen gemisinin misyonunu "Gazze ile dayanışmanın güçlü sembolü" olarak nitelendiren Callamard, bu yolculuğun aynı zamanda uluslararası toplumun İsrail'e karşı etkili olamamasının trajik bir kanıtı olduğunu vurguladı. "Eğer İsrail’in müttefikleri lafta kalan açıklamaların ötesine geçip harekete geçseydi, aktivistlerin hayatlarını riske atmalarına gerek kalmazdı" dedi. Bu sözler, uluslararası toplumun sorumluluğunu bir kez daha gündeme getiriyor.

Gazze'ye yönelik ablukanın kaldırılması ve insani yardımların serbest bırakılması için uluslararası baskının artırılması gerektiği belirtiliyor. Aksi takdirde, bölgedeki insani krizin daha da derinleşmesi ve masum sivillerin hayatlarının tehlikeye girmesi kaçınılmaz olacak.

• Ablukanın kaldırılması
• İnsani yardımların serbest bırakılması
• Uluslararası baskının artırılması

Callamard, dünya devletlerine açık çağrıda bulundu: “İsrail’in Madleen’e yönelik müdahalesini alenen kınayın. Gemideki tüm yolcuların serbest bırakılmasını talep edin. Bu noktada sadece söz değil, somut eylem gerekiyor.” Son olarak Callamard, devletlerin İsrail’in Gazze’deki soykırım ve ablukasına göz yummayı bırakması gerektiğini belirterek, tüm geçiş noktalarından yardım ulaştırılmasına izin verilmesi için uluslararası baskı çağrısı yaptı. İsrail'in bu eylemleri karşısında uluslararası toplumun nasıl bir tutum sergileyeceği merakla bekleniyor. Gazze'deki sivillerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve insani yardımların engelsiz bir şekilde ulaştırılması için acil adımlar atılması gerekiyor. Aksi takdirde, bölgedeki insani krizin daha da derinleşmesi ve трагические sonuçlar doğurması kaçınılmaz olacak.