Gezi Parkı direnişinin 12. yıl dönümünde Taksim'de düzenlenen anma etkinliği, polisin müdahalesiyle sona erdi. Taksim Dayanışması'nın çağrısıyla bir araya gelen siyasi parti, sendika ve sivil toplum örgütü temsilcileri, "Karanlık Gider, Gezi Kalır" pankartı açarak Gezi'de hayatını kaybedenleri andı. Ancak, anma sonrasında dağılım sırasında polis, 87 kişiyi gözaltına aldı. Bu durum, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve tartışmaları beraberinde getirdi.

Gezi Anması ve Polisin Müdahalesi

Taksim Dayanışması'nın çağrısıyla Mis Sokak'ta toplanan grup, Gezi direnişinde hayatını kaybedenleri anmak için bir araya geldi. Anma sırasında "Her yer Taksim, her yer direniş" ve "Zindanlar yıkılsın, tutsaklara özgürlük" sloganları atıldı. Ancak, anma sonrasında dağılım başladığı sırada polis, gruba müdahale ederek çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD),gözaltı sayısını 87 olarak açıkladı.

Anma öncesinde İstiklal Caddesi'ne çıkan sokakların tamamına yakını kapatıldı ve Taksim ile Şişhane metro istasyonlarında ulaşım kısıtlamasına gidildi. DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Asalettin Arslanoğlu'nun okuduğu ortak açıklamada, Taksim çevresindeki ablukaya dikkat çekildi. Anma sırasında Gezi eylemlerinde hayatını kaybedenler anılırken, bazı katılımcıların "Katil devlet hesap verecek" şeklinde slogan atması üzerine polis, anons yaparak slogan atılmamasını istedi.

Gözaltılar ve Sonrası

Açıklamanın ardından dağılım başladığı sırada polis, Mis Sokak ve Tarlabaşı çevresinde anmaya katılan bazı grupları ablukaya aldı. Gözaltılar sırasında bölgeden 3 ayrı gözaltı otobüsünün uzaklaştığı görüldü. ÇHD, gözaltına alınanların akıbetini soruşturmak için Vatan Caddesi'ndeki Emniyet Müdürlüğü'ne giden avukatlara da bariyer engeli konulduğunu duyurdu.

2013 yılında Taksim Gezi Parkı'nda başlayan ve Türkiye geneline yayılan eylemler, Türkiye'nin yakın tarihine damga vurmuştu. Gezi Parkı olayları, sadece bir çevre protestosu olarak başlamış olsa da, kısa sürede hükümet karşıtı geniş katılımlı bir harekete dönüşmüştü. Bu olaylar, Türkiye'deki siyasi ve sosyal dinamikleri derinden etkilemiş ve uzun süre gündemde kalmıştı. Gezi Parkı olaylarının ardından birçok kişi hakkında soruşturma açılmış, davalar görülmüş ve çeşitli cezalar verilmişti. Olayların yıldönümlerinde yapılan anma etkinlikleri ise, her zaman güvenlik güçlerinin yakın takibinde olmuştur.

Gezi Direnişi'nin Önemi

Gezi Direnişi, Türkiye'de ifade özgürlüğü, toplanma hakkı ve demokrasi taleplerinin yükseldiği bir dönem olarak tarihe geçti. Olaylar sırasında yaşanan polis şiddeti ve gözaltılar, kamuoyunda büyük tepkilere neden olmuştu. Gezi Direnişi'nin ardından Türkiye'deki siyasi kutuplaşma daha da derinleşmiş ve farklı toplumsal kesimler arasındaki gerilim artmıştı. Bugün hala Gezi Parkı olayları, Türkiye'deki siyasi tartışmaların önemli bir parçası olmaya devam ediyor.

Gezi Parkı direnişinin 12. yıl dönümünde yaşanan gözaltılar, Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve toplanma hakkı konusundaki endişeleri yeniden gündeme getirdi. Olayın ardından yapılan açıklamalar ve başlatılan soruşturmalar, kamuoyunun dikkatle takip ettiği bir süreç haline geldi. Gezi Parkı olayları ve sonrasında yaşananlar, Türkiye'nin yakın tarihine ışık tutan önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.