İstanbul Eminönü'nde toplanan kadınlar ve LGBTİ+ bireyler, gözaltında yaşanan cinsel taciz ve çıplak arama uygulamalarını protesto etti. "Gözaltında çıplak arama ve cinsel taciz işkencedir" pankartı açan eylemciler, bu tür uygulamaların son bulmasını istedi. Protestoya DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu da destek verdi.

Gözaltında Taciz İddiaları ve Tepkiler

Eylemciler, son dönemde artan gözaltı olaylarında kadınlara ve LGBTİ+ bireylere yönelik cinsel taciz iddialarını gündeme getirdi. Gözaltına alınan bir kadının ifadesinde yer alan "Göğüslerime dokundu ve altıma kaçırdım" şeklindeki sözleri, protestonun en önemli çıkış noktalarından biri oldu. Bir diğer kadın ise ters kelepçe ile gözaltına alındığını ve çıplak arama sırasında cinsel tacize maruz kaldığını belirtti. Bu iddialar üzerine emniyet yetkilileri, suç duyurusunda bulunacaklarını ve iddiaların "mesnetsiz iftira" olduğunu savundu.

Eylemde okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

"19 Mart'ta başlayan eylemlerde, haklarımıza sahip çıkarken bir kez daha polisin cinsel şiddetine, kötü muamelesine maruz kaldık. Gözaltında, hapishanede usulsüz çıplak arama, cinsel işkencedir. Cinsel işkence suçtur!"

Açıklamada ayrıca, bu tür uygulamaların "rutin uygulama" adı altında meşrulaştırılmaya çalışıldığına dikkat çekilerek, bunun bir insan hakkı ihlali olduğu vurgulandı.

Feministlerden Çağrı: "Yalnız Değiliz!"

Eylemciler, İstanbul Emniyeti'ne ve cezaevlerinde görevli infaz memurlarına seslenerek, kadınlara ve LGBTİ+ bireylere yönelik cinsiyetçi küfürlerin, tecavüz tehditlerinin ve cinsel tacizin suç olduğunu hatırlattı. Feminist hareketin temsilcileri, bu tür olayların üzerinin örtülmemesi ve sorumluların hesap vermesi için mücadele edeceklerini belirtti. Ayrıca, sosyal medyada bu konuyu gündeme getiren kadın avukatlara yönelik cinsiyetçi saldırıları kınayarak, kamuoyunu bu konuda duyarlı olmaya çağırdılar.

Eylemde yapılan konuşmalarda, gözaltında ve hapishanelerde yaşanan işkence ve kötü muamelelerin uzun süredir devam ettiği ve "rutin uygulama" olarak geçiştirilmeye çalışıldığı vurgulandı. Ancak eylemciler, bu tür uygulamalara karşı çıkmanın, direnmenin ve şikayetçi olmanın herkesin hakkı olduğunu ifade etti. Bu tür olayların faillerinin yargılanması ve cezalandırılması için mücadele edeceklerini belirten eylemciler, "Yalnız değiliz, çaresiz değiliz!" mesajı verdi.

Sonuç olarak, Eminönü'ndeki protesto, gözaltında yaşanan cinsel taciz ve çıplak arama iddialarına dikkat çekerek, bu tür uygulamaların son bulması için bir çağrı niteliği taşıdı. Kadın ve LGBTİ+ örgütleri, bu konuda mücadeleye devam edeceklerini ve sorumluların hesap vermesi için ellerinden geleni yapacaklarını vurguladı. Bu tür olayların toplumda daha fazla farkındalık yaratması ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılması için çabaların sürdürülmesi büyük önem taşıyor.