Yıldız Aytekin'in ilk kitabı "Meleklerin Şarkısı" İz Yayıncılık etiketiyle okuyucuyla buluştu. Aytekin, yazarlığı bir iltifat gibi görüp benimsediğini ve bu süreçte bilgiye olan merakının arttığını belirtiyor. Kitabının yayımlanmasıyla yaşadığı duygusal deneyimi ve yazarlık serüvenini anlatıyor.

İlk Kitap Heyecanı ve Yazarlık Serüveni

İlk eseri yayınlandığında neler hissettiği sorusuna Aytekin, "İlk kez yazar olduğumu hissettim. Yazarlığı bir iltifat gibi alıp üstüme giyindim. Hatta daha özel ve ayrıntılı bilgiye karşı iştiyakım arttı." şeklinde cevap veriyor. Bir eserin sadece yazarı değil, okuyucuyu da talep ettiğini, muhatap aradığını ve böylece yazar, eser ve okuyucu ilişkisinin tamamlandığını vurguluyor.

Aytekin, kitabını eline aldığında ön kapağına baktığını, sayfalarını çevirdiğini ve bir film şeridi gibi hikayenin gözünde canlandığını belirtiyor. Kendi yaşam serüvenini izlediğini ve adeta hayat bulduğunu ifade ediyor. Kitabını ilk olarak kıymetli hocası Sadık Yalsızuçanlar'a imzaladığını söylüyor.

Yazmaya nasıl başladığına dair Aytekin, mimarlık eğitimi aldığını ancak yıllar içinde sanat, edebiyat ve felsefeye karşı merakının arttığını belirtiyor. Edebiyatın "İnsan nedir?" sorusunun araçlarından biri olduğunu ve insanı anlamanın varlığı, kainatı anlamak anlamına geldiğini vurguluyor. Farklı karakterlerle temas kurmanın ve onların hikayelerini anlatmanın kendisi için bir anlam ifade ettiğini söylüyor.

Yazma Alışkanlıkları ve İlham Kaynakları

Yazma alışkanlıkları hakkında Aytekin, gece yazmayı tercih ettiğini, gecenin sessizliğinin düşünmeye ve yazmaya elverişli bir ortam sağladığını belirtiyor. Defteri kısa notlar için kullandığını, uzun metinleri ise bilgisayarda yazdığını ifade ediyor.

Yıldız Aytekin'in "Meleklerin Şarkısı" kitabı, yazarın ilk eseri olmanın heyecanını ve yazarlık serüvenindeki önemli dönüm noktalarını yansıtıyor. Aytekin'in edebiyatla kurduğu derin bağ ve insanı anlama çabası, okuyuculara ilham veriyor.

• İlk kitap heyecanı
• Yazarlık serüveni
• Edebiyat ve insan
• İlham kaynakları
• Yazma alışkanlıkları

M. Tuğrul Çolak'ın ilk kitabı "Düelloda Islık Çalan" da Ötüken Neşriyat etiketiyle raflarda yerini alıyor. Çolak, kitabının yayımlanmasıyla yaşadığı duyguları anlatırken, büyük mutluluklara inanmadığını ve bunun bir yanılsama olduğunu belirtiyor. Kitabını eline aldığında sayfaları tek tek çevirdiğini, editöryal bir gözle incelediğini ve şiirlerinin eskiyip eskimediğini kontrol ettiğini söylüyor. Kitabını ilk olarak annesine imzaladığını ifade ediyor.

Şiir yazmaya ilkokul 2. sınıfta başladığını belirten Çolak, o dönemde yazdığı şiirin neredeyse kusursuz bir hece şiiri olduğunu fark ettiğini ve bunun doğuştan gelen bir yetenek olduğunu düşündüğünü söylüyor. Rollo May'in "Sizi kabul edecek bir baba olmadan yaşayabilirsiniz, ama sizce anlam taşıyan bir dünya olmadan yaşayamazsınız." sözünü hatırlatarak, dayatılana karşı itiraz iradesine sahip olmanın önemini vurguluyor.

Çolak, gece de gündüz de yazdığını, ancak gece yazdıklarını gündüz revize ettiğini belirtiyor. Uzun zamandır bilgisayardan yana olduğunu ve Word belgesinin pratikliğinin kendisine uygun olduğunu ifade ediyor.

Sonuç

Yıldız Aytekin ve M. Tuğrul Çolak'ın ilk kitapları, yazarların edebiyat dünyasına attığı önemli adımları temsil ediyor. Her iki yazarın da yazma süreçleri, ilham kaynakları ve edebiyata bakış açıları, okuyuculara farklı bir perspektif sunuyor. Bu eserler, edebiyatseverlerin ilgisini çekecek ve onlara yeni bir okuma deneyimi yaşatacaktır.