İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'in şikayeti üzerine açılan davanın ilk duruşması Silivri Cezaevi'nde görüldü. İmamoğlu'na yönelik "kamu görevlisine hakaret", "tehdit" ve "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" suçlamalarıyla 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası isteniyor. Duruşmada gergin anlar yaşanırken, İmamoğlu suçlamaları reddetti ve davanın siyasi olduğunu savundu.
Duruşma Gününde Neler Yaşandı?
Duruşmaya İmamoğlu'nun ailesi, siyasetçiler, basın mensupları ve diplomatik temsilciler katıldı. Silivri Cezaevi önünde yoğun güvenlik önlemleri alındı. İmamoğlu'nun avukatları, duruşmanın Silivri'ye alınmasının "aleniyet ilkesine" aykırı olduğunu savundu ancak mahkeme bu talebi reddetti.
Davanın temelini, İmamoğlu'nun 21 Aralık 2024'te Başsavcı Akın Gürlek'e yönelik sözleri oluşturuyor: "Bak Bak Başsavcı sana söylüyorum… senin zihnin çürümüş de… Senin evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız. Söküp atacağız ki senin evlatlarının kapısına birileri dayanmasın…"
Gürlek'in avukatı Abdullah Adır, bu sözlerin müvekkilini ve ailesini hedef gösterdiğini, Gürlek'in terörle mücadelede görev almış bir personel olduğunu ve bu ifadelerin onu riske attığını savundu. Adır, “Başsavcıyı ve ailesini hedef almanın hukukta ve siyasette yeri yoktur. Bu siyasi bir dava değildir,” diyerek iddianamenin kabulünü talep etti.
İmamoğlu'nun Savunması: "Beni Korkutamazsınız"
Ekrem İmamoğlu savunmasında davanın siyasi olduğunu belirterek, İstanbul'da üç kez seçim kazandığını ve Cumhurbaşkanı adayı olduğunu vurguladı. "Birisinin 'Aşkım İstanbul' dediği, 'İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır' dediği, kendisini sahibi zannettiği İstanbul'da 3 kere seçim kazanmış biri olduğum için buradayım," dedi.
İmamoğlu, sözlerinin tehdit olmadığını, aksine bir barış mesajı içerdiğini savundu: “Tehditmiş, hadi oradan. Ben hayatımda kavga etmedim, kimseye dayak atmadım, dayak da yemedim. Gidin köydeki arkadaşlarıma sorun, ben hep barıştırıcıyım.” Ayrıca, “Beni terörle yan yana getirecek adamın alnını karışlarım. Bana bakan Türk Bayrağını görür, Atatürk’ü görür, Türk Milletini görür,” diyerek suçlamalara sert bir yanıt verdi.
Duruşmada Gergin Anlar ve Alınan Kararlar
Duruşma sırasında salonda gergin anlar yaşandı. Gürlek'in avukatının "terör mahkemeleri" ifadesine CHP'li Mahmut Tanal tepki gösterdi. Mahkeme, Gürlek'in "tehdit ve hakaret" suçlamalarıyla ilgili katılma talebini kabul ederken, "terörle mücadele" suçlamasına dair talebi reddetti.
İmamoğlu, savunmasında sosyal projelerine de değinerek, "Dar gelirlinin 40 liraya 3 öğün yemek yediği İstanbul'un belediye başkanıyım. Kreş ve anne kart uygulamasına vesile olmuş biriyim. Partizanlığı kurumlardan söküp atan, liyakati esas alan bir kişiyim," dedi. Ayrıca, “Benim evladım saydığım tutukladığınız öğrencileri bırakın, yazıktır, günahtır. Haksızlığa kim uğradıysa yanında beni bulacak. Beni korkutamazsınız,” diyerek kararlı bir duruş sergiledi.
Duruşma 16 Haziran'a ertelendi.
Davanın Sonucu Ne Olacak?
Ekrem İmamoğlu'nun yargılandığı bu dava, siyasi arenada büyük yankı uyandırmış durumda. Dava sonucunda verilecek karar, İmamoğlu'nun siyasi geleceği üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. 16 Haziran'da görülecek duruşma, davanın seyrini belirleyecek kritik bir aşama olacak. Bu süreçte, kamuoyunun ve siyasi çevrelerin davaya olan ilgisi yakından takip ediliyor.