İmamoğlu Protestoları: Polis Öğrenci Ailelerini Mi Arıyor? Şok İddia!
Gündem

İmamoğlu Protestoları: Polis Öğrenci Ailelerini Mi Arıyor? Şok İddia!


25 April 20255 dk okuma11 görüntülenmeSon güncelleme: 23 May 2025

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptali tartışmaları sürerken, bu durumu protesto eden üniversite öğrencilerinin aileleriyle ilgili şok edici iddialar gündeme geldi. İddialara göre, Kocaeli ve Eskişehir'de eylemlere katılan öğrencilerin aileleri, kendilerini polis olarak tanıtan kişiler tarafından aranarak çocuklarının eylemlere katılımı hakkında bilgi verildi. Bu durum, öğrenci aileleri arasında tedirginliğe yol açarken, hukukçular da aramaların yasal olup olmadığı konusunda tartışma başlattı.

Öğrenci Aileleri Tedirgin: Polis Arayarak Ne Söylüyor?

İddialara göre, polis olarak kendilerini tanıtan kişiler, ailelere çocuklarının eylemlere katıldığını, bu eylemlere "yasa dışı örgütlerin de katıldığını" ve çocuklarının gözaltına alınabileceğini söyledi. Bu durum, aileler üzerinde büyük bir baskı oluştururken, öğrenciler de durumdan rahatsız. Ailesi aranan üniversite öğrencisi Bahar Aydınlı*, polisin ailesine yönelik yaklaşımını şu sözlerle aktardı:

“Kızınız eylemlere katılıyor, bu eylemlerde yasa dışı örgütler de var. Böyle devam ederse gözaltına alınabilir.”

Aydınlı, bu durumun polisin bir "yıldırma politikası" olduğunu ve öğrencilerin aileleri üzerinden baskı altına alınmaya çalışıldığını düşünüyor. Kendisinin ailesine durumu anlatabileceğini ancak yaşadıklarını ve eylemlerin meşruluğunu ailesine anlatamayacak çok fazla tanıdığı olduğunu belirten Aydınlı, bu durumun yasal olmadığını ve suç duyurusunda bulunmayı düşündüğünü ifade etti.

Avukatlar Duruma Tepkili: "Bu Aramalar Suç Teşkil Ediyor"

Eskişehir Barosu'ndan Avukat Mehmet Ali Ata, yapılan aramaların hukuksuz olduğunu ve aileleri aranan öğrenciler adına suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Ata, öğrencilerin anayasal haklarını kullanarak barışçıl gösterilere katıldığını veya konuyla ilgili sosyal medya paylaşımları yaptığını belirterek, bu nedenle ceza soruşturmalarına ve üniversite/KYK disiplin soruşturmalarına maruz bırakılmalarının kabul edilemez olduğunu vurguladı. Ata, şunları söyledi:

“Öncelikle adı bir soruşturmaya konu olan kişilerin ailelerinin telefon numarasına ve adli sicil bilgilerine ulaşılması, bu şekilde maksadı ne olduğu belli olmayan aramaların yapılması net bir şekilde suçtur.”

Ata, bu tür aramaların kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi, görevi kötüye kullanma, tehdit ve şantaj gibi suçlara konu olabileceğini belirterek, ailelerin şikayetçi olmasını ve bulundukları şehrin barosunun İnsan Hakları komisyonu ile iletişime geçmesini önerdi.

İfade Özgürlüğü ve Aile Baskısı Arasında Kalan Öğrenciler

Yaşanan bu gelişmeler, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve öğrenci hareketleri üzerindeki baskı tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Öğrencilerin anayasal haklarını kullanarak protesto eylemlerine katılmasının engellenmeye çalışılması, kamuoyunda tepkilere neden oluyor. Ailelerin aranarak baskı altına alınması ise, öğrencilerin özgür iradeleriyle hareket etmelerini zorlaştırıyor ve aile içi ilişkilerde gerginliklere yol açabiliyor. Bu durum, öğrencilerin hem eğitim hayatlarını hem de psikolojik sağlıklarını olumsuz etkileyebilir.

Polisin öğrenci ailelerini aradığı iddiaları, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve öğrenci hareketleri üzerindeki baskı konusunu bir kez daha gündeme taşıdı. Hukukçuların tepkisi ve öğrencilerin yaşadığı tedirginlik, olayın ciddiyetini gözler önüne seriyor. Yetkililerin bu iddialara açıklık getirmesi ve gerekli soruşturmaları başlatması, kamuoyunun beklentisi.