İstanbul Üniversitesi öğrencisi Eren Üner'in gözaltında işkence gördüğü iddiası gündeme bomba gibi düştü. Saraçhane protestoları sonrası polisleri ifşa ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan ve tutuklanan Üner, serbest bırakıldıktan sonra yaşadıklarını sosyal medya üzerinden duyurmuştu. Şimdi ise hukuk mücadelesine kararlılıkla devam ediyor.
Gözaltında İşkence İddiaları
Eren Üner, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda, gözaltı süreci boyunca polisler tarafından fiziksel ve psikolojik işkenceye maruz bırakıldığını iddia etti. Üner, vücudundaki darp ve kelepçe izlerini göstererek yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“Yüzümde, özellikle kulaklarımda, sol üst kolumda, sağ üst kolumda, sırtımın, ensemin alt kısmında ağır darp izleri, ellerimde ve bileklerimde kelepçe izleri var. Bu izlerin bir kısmı, üç buçuk hafta geçmesine rağmen hâlâ vücudumda duruyor.”
Bu iddiaların ardından Emniyet Genel Müdürlüğü bir açıklama yaparak, Üner'in doktor raporlarında darp izine rastlanmadığını ve ifadesinde de kötü muamele şikayetinde bulunmadığını belirtti. Ancak Üner, avukatları aracılığıyla suç duyurusunda bulundu.
Hukuki Süreç ve Engellemeler
Üner'in avukatları aracılığıyla yaptığı suç duyurusu işleme konulurken, emniyetin Üner hakkında yaptığı suç duyurusu üzerine ifade vermek üzere adliyeye giden Üner, dosya numarasının bulunamaması nedeniyle ifadesini veremedi. Avukatı, durumu teyit etmek için Vatan Emniyet'te beklediğini ve Üner hakkında gözaltı kararı olup olmadığını öğrenmeye çalıştığını belirtti. Avukat ayrıca, Eren Üner’in şu anda gözaltında olmadığını da aktardı.
"Mücadeleye Devam Edeceğim"
Bianet'e konuşan Eren Üner, hukuki sürecinin devam ettiğini ve işkenceye uğramış diğer kişilerle birlikte mücadele etmeye devam edeceğini vurguladı. Üner, kararlılığını şu sözlerle ifade etti:
“Hukuki sürecim devam ediyor. Bu süreci sürdürürken, bugün başka işkenceye uğramış arkadaşlarımızla da görüştüm. Sadece benim için değil, işkenceye uğramış tüm arkadaşlarımız için mücadele etmeye devam edeceğim.”
Eren Üner'in yaşadığı bu olay, Türkiye'de gözaltı süreçlerindeki muamelelere ilişkin önemli soruları gündeme getiriyor. Üner'in kararlılığı ve hukuk mücadelesi, benzer durumdaki diğer kişilere de umut ışığı oluyor. Bu davanın nasıl sonuçlanacağı ve Türkiye'deki insan hakları ihlalleri konusundaki farkındalığı nasıl etkileyeceği merakla bekleniyor.