İstanbul'da meydana gelen son deprem, ne yazık ki 1999 depreminin acı tecrübelerinden yeterince ders alınmadığını gözler önüne serdi. 6.2 şiddetindeki depremde, panik ve korkuyla hareket eden 151 kişi, yüksek katlardan atlayarak yaralandı. Bu durum, deprem anında doğru davranış biçimlerinin hala yeterince bilinmediğini ve uygulanamadığını acı bir şekilde ortaya koydu.

Depremde Panik ve Yanlış Davranışlar

Deprem anında yaşanan panik, insanların mantıklı düşünmesini engelleyerek yanlış kararlar almasına neden olabiliyor. Özellikle yüksek katlarda yaşayanlar, depremin şiddetini daha yoğun hissettikleri için büyük bir korkuyla hareket edebiliyorlar. Bu korku, onları pencereden veya balkondan atlama gibi hayati tehlike oluşturan davranışlara yöneltebiliyor. Uzmanlar, deprem anında panik yapmamak ve sakin kalmak gerektiğini vurguluyor.

• Sakin Kalmak: Deprem anında panik yapmamak, doğru karar vermenin ilk adımıdır.
• Güvenli Yer Bulmak: Sarsıntı geçene kadar sağlam bir eşyanın yanına veya altına sığınmak önemlidir.
• Pencerelerden Uzak Durmak: Cam kırıkları ve düşen cisimler nedeniyle pencerelerden uzak durulmalıdır.
• Merdivenleri Kullanmamak: Asansörler gibi merdivenler de deprem sırasında tehlikeli olabilir.

Deprem Bilinci Neden Hala Yetersiz?

1999 depreminin üzerinden 26 yıl geçmesine rağmen, deprem bilincinin hala yeterince yaygınlaşmamış olması düşündürücü. Eğitim eksikliği, tatbikatların yetersizliği ve bireysel önlemlerin alınmaması gibi faktörler, bu durumun başlıca nedenleri arasında sayılabilir. Deprem konusunda farkındalık yaratmak, doğru davranış biçimlerini öğretmek ve bireysel hazırlıkların yapılmasını sağlamak, olası bir depremde can kayıplarını en aza indirmek için hayati önem taşıyor.

Deprem, Türkiye gibi deprem kuşağında yer alan ülkeler için her zaman bir risk faktörü olmuştur. Bu nedenle, bireysel ve toplumsal olarak depreme hazırlıklı olmak, alınabilecek en önemli önlemlerden biridir. Unutulmamalıdır ki, deprem değil, bilgisizlik ve önlemsizlik öldürür.