İstanbul'da yaşanan 6.2 büyüklüğündeki deprem, beklenen büyük Marmara depremiyle ilgili endişeleri yeniden alevlendirdi. İstanbul Arel Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, depremin büyük depremi öne çektiği yönünde önemli açıklamalarda bulundu. Altan'ın uyarıları, İstanbul'da yaşayan vatandaşlar arasında büyük bir merak ve tedirginlik yarattı.

Büyük Deprem Tehlikesi Artıyor Mu?

Prof. Dr. Altan, yaptığı açıklamada, Marmara Denizi'ndeki sismik hareketliliğin arttığına dikkat çekerek, "5 ila 6 büyüklüğü arasındaki deprem sayısı 50'ye veya 60'a ulaşacak ki büyük deprem olacak. Bu deprem bize şunu işaret ediyor: Ben büyük depremi öne çektim diyor. Yani 10 sene sonra olacaksa 8 sene, 5 sene geri çekti. Bir hareket var orada. Aynı noktada 5-6 sene sonra yine bir hareket oldu" ifadelerini kullandı. Bu sözler, büyük deprem tehlikesinin giderek yaklaştığı yönünde ciddi bir uyarı olarak değerlendiriliyor.

Yer Altı Değil, Yer Üstü Güvenliği

Prof. Dr. Altan'ın vurguladığı bir diğer önemli nokta ise, deprem hazırlıklarında yer altına odaklanmak yerine, yer üstündeki yapıların güçlendirilmesi gerektiği. Mevcut binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi, can kayıplarını önlemenin en etkili yolu olarak öne çıkıyor. Bu kapsamda:

• Binaların deprem dayanıklılık testlerinin yapılması
• Riskli binaların güçlendirilmesi veya yıkılıp yeniden yapılması
• Vatandaşların deprem bilincinin artırılması

gibi önlemlerin alınması büyük önem taşıyor.

İstanbul'da Deprem Riski ve Yapılması Gerekenler

İstanbul, coğrafi konumu nedeniyle deprem riski taşıyan bir şehir. Özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı'na yakınlığı, büyük bir deprem olasılığını her zaman gündemde tutuyor. Bu nedenle, İstanbul'da yaşayanların deprem konusunda bilinçli olması ve gerekli önlemleri alması hayati önem taşıyor. Deprem çantası hazırlamak, güvenli toplanma alanlarını öğrenmek ve binaların deprem dayanıklılığını kontrol ettirmek, alınabilecek önlemlerden sadece birkaçı.

Prof. Dr. Altan'ın uyarıları, İstanbul'da yaşayanların deprem gerçeğiyle yüzleşmesi ve harekete geçmesi için önemli bir fırsat sunuyor. Yerel yönetimlerin ve vatandaşların işbirliğiyle, depreme karşı daha hazırlıklı bir şehir yaratmak mümkün. Unutulmamalıdır ki, deprem değil, dayanıksız binalar öldürür.