18 Nisan 2025 Cuma

İzmir'de Direniş Çağrısı: TİP, EMEP ve TÖP'ten Ortak Basın Açıklaması

İzmir'de Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP) ve Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) İzmir örgütleri, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik operasyonları ve öğrenci tutuklamalarını protesto etmek amacıyla ortak bir basın açıklaması düzenledi. Alsancak SGK önünde toplanan grup, sloganlar eşliğinde İzmir Barosu önüne yürüdü.

"Her Güne Bir Saldırı Dalgasıyla Uyanıyoruz"

Emek Partisi İzmir İl Başkanı Elif Çuhadar, ortak açıklamayı okuyarak sözlerine başladı. Çuhadar, "Her yeni güne bir saldırı dalgasıyla uyanıyoruz" diyerek sendikacıların, gazetecilerin tutuklanmasını, grev yasaklarını, demokratik haklara yönelik baskıları, artan zamları ve kayyum atamalarını eleştirdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla Ekrem İmamoğlu ve 105 kişi hakkında gözaltı kararı verildiğini, 51 kişinin ise tutuklandığını hatırlattı.

Çuhadar, iktidarın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karşısına kazanabilecek bir aday olarak görülen Ekrem İmamoğlu'nu saf dışı bırakmak için tüm devlet imkanlarını harekete geçirdiğini savundu. "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı ile milyonlarca İstanbullunun oyunu almış Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile İBB'de çeşitli görevlerde bulunan 105 kişi gözaltına alındı, ardından 51 kişi tutuklandı" dedi.

"Yargı Sopası İktidar İçin Elverişli Bir Araç Haline Geldi"

Elif Çuhadar, İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesi kararının mürekkebi kurumadan yapılan baskınlarla gerçekleşen gözaltılar ve tutuklamaların, yargı sopasının iktidar için ne kadar elverişli bir araç haline geldiğini gösterdiğini belirtti. Türkiye'nin dört bir yanında gençlerin, kadınların ve emekçilerin alanlara çıkarak adalet ve demokrasi talebinde bulunduğunu vurguladı.

Çuhadar, protestolara yönelik gözaltı ve tutuklamaların yanı sıra, basın emekçilerine uygulanan baskılara da dikkat çekti. "İktidar medyası halkın direnişini sansürlerken, gerçekleri yayınlayan televizyonlara RTÜK tarafından cezalar yağdırıldı" ifadelerini kullandı. AKP iktidarının ülkeyi sürüklediği kuralsızlık, baskı ve şiddetin her alana yöneldiğini savundu.

Çuhadar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Seçilmişleri güdümlü yargı aracılığıyla yerinden etme hamlelerine, dünyanın en büyük ve köklü barolarından İstanbul Barosu yönetiminin görevine son verilmesi kararı da eklendi. Yargının, iktidara biat etmeyen Avukatları, yargının çürümüşlüğünün en çıplak halinin ortaya serildiği şu günlerde bir kat daha baskılanmak isteniyor. Avukatlar adliyeye-karakola alınmadı, keyfi uygulamalarla görevlerine engel olundu ve hatta İzmir'de, İstanbul'da işkence ve gözaltına maruz kaldılar. İstanbul Büyükşehir Belediyesine 3 bin polisle operasyon yaptırıp gizli tanık ifadeleriyle 16 milyonluk kentin Belediye Başkanını tutuklatıp halkın seçme ve seçilme hakkını, kendi iktidar hırsıyla ortadan kaldırmaya girişenler, daha önce tarihte örnekleri görüldüğü gibi başarılı olamayacaklardır."

"Bu Direniş Büyüyecek!"

Çuhadar, Türkiye genelinde 299 gencin tutuklu olduğunu, İzmir'de ise aralarında siyasi parti il yöneticilerinin de bulunduğu 19 kişinin cezaevinde tutulduğunu belirtti. "Tek adam iktidarı, üniversitelerde boykot büyümesin, kent meydanlarına taşan mücadelemiz zayıflasın diye direnişin öncülerine, örgütlü gençlere tek tek tutuklama kararı çıkartıyor" dedi.

Çuhadar, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Boşuna uğraşıyorsunuz. Ne gözaltı furyanız, ne uydurma gerekçelerle çıkardığınız tutuklama kararları ne baştan aşağı talimatla çalışan yargınız işe yarayacak. Bu direniş büyüyecek! Bu ülkenin işçi ve emekçileri, halkları, tek adam iktidarının bu fütursuzluğuna teslim olmayacaktır. İşçi ve emekçileri, duyarlı tüm kesimleri, bu iktidar darbesine karşı ses yükseltmeye, mücadele etmeye devam edecek. Hayatın akışına müdahale edecek genel grev genel direnişi örgütlemek de dahil, tüm tutuklu arkadaşlarımız serbest kalana ve tek adam iktidarı gidene kadar mücadelemiz sürecek."

İzmir'de gerçekleşen bu ortak basın açıklaması, Türkiye'deki siyasi atmosferin gerginliğini ve muhalefetin direniş kararlılığını bir kez daha gözler önüne serdi. TİP, EMEP ve TÖP'ün ortak açıklaması, yaklaşan seçimler öncesinde muhalefetin birlik ve beraberlik mesajı olarak da değerlendirilebilir.

İlgili Haberler