
Kartalkaya Faciası: Annenin Dinlettiği Son Ses Kaydı Yürekleri Dağladı!
Bolu Kartalkaya'da yaşanan ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel yangını, Türkiye'yi yasa boğmuştu. Facianın ardından ihmaller zinciri ortaya çıkarken, hayatını kaybedenlerin aileleri TBMM'de kurulan komisyonda yaşadıklarını anlattı. Komisyonda bir annenin, yangında kaybettiği oğlunun ölmeden dakikalar önce gönderdiği ses kaydını dinletmesi, salonda bulunan herkesi derinden etkiledi.
Yangın Faciasında Kayıplar ve İhmaller
Kartalkaya'daki otel yangını, Türkiye'nin en büyük facialarından biri olarak tarihe geçti. Yangının ardından başlatılan soruşturmada, oteldeki yangın önleme sistemlerinin yetersiz olduğu ve gerekli denetimlerin yapılmadığı ortaya çıktı. Aileler, komisyonda yaptıkları konuşmalarda, sorumluların cezalandırılmasını ve benzer faciaların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınmasını talep etti.
- Yangın alarm sisteminin çalışmaması
- Acil çıkış yollarının yetersizliği
- Personelin yangın eğitimi almamış olması
Bu ve benzeri ihmaller, yangının büyümesine ve can kayıplarının artmasına neden oldu.
Annenin Feryadı: "Oğlumun Son Sözleri..."
Komisyonda en çok dikkat çeken anlardan biri, bir annenin oğlunun son ses kaydını dinletmesi oldu. Kayıtta, genç bir adamın panik içinde yardım istediği duyuluyordu. Annenin feryatları ve gözyaşları, salonda bulunan herkesi derinden etkiledi. Anne, "Oğlumun son sözleri bunlar oldu. Bu acıya nasıl dayanırım?" diyerek feryat etti.
TBMM Komisyonunun Çalışmaları
TBMM'de kurulan komisyon, yangın faciasının tüm yönlerini araştırmak ve sorumluları tespit etmek amacıyla çalışmalarına devam ediyor. Komisyon, otel yetkilileri, itfaiye görevlileri ve tanıkları dinleyerek olayla ilgili detaylı bilgi toplamaya çalışıyor. Komisyonun hazırlayacağı rapor, meclise sunulacak ve facianın aydınlatılması için önemli bir adım olacak.
Kartalkaya yangını, Türkiye'de iş güvenliği ve denetim mekanizmalarının ne kadar yetersiz olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu facia, benzer olayların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması ve sorumluların cezalandırılması konusunda bir dönüm noktası olmalıdır. Ailelerin acısı dinmeyecek olsa da, adaletin sağlanması ve benzer faciaların önlenmesi, onların en büyük tesellisi olacaktır.