Myanmar'da askeri cunta, sivillere yönelik acımasız saldırılarına bir yenisini daha ekledi. Son olarak bir okula düzenlenen hava saldırısında 17 masum çocuk hayatını kaybetti. Bu vahşet, uluslararası kamuoyunda büyük bir infiale yol açtı. Olay, Myanmar'daki insanlık dramının ne denli derinleştiğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Myanmar'da Neler Oluyor?

2021 yılında askeri darbeyle yönetime el koyan cunta, o günden bu yana ülkeyi kan ve gözyaşına boğdu. Demokrasi yanlısı protestoları şiddetle bastıran cunta, binlerce insanın ölümüne ve tutuklanmasına neden oldu. Ülkedeki etnik azınlıklara yönelik saldırılar da giderek artarken, Birleşmiş Milletler ve uluslararası insan hakları örgütleri, cuntanın işlediği suçlara karşı acil önlem alınması çağrısında bulunuyor.

Myanmar'daki durumun vahametini anlamak için ülkenin tarihine kısa bir göz atmak gerekiyor. Myanmar, uzun yıllar boyunca askeri diktatörlükler tarafından yönetildi. 2011 yılında kısmi bir demokratikleşme süreci başlasa da, ordu ülkedeki siyasi ve ekonomik gücünü korumaya devam etti. 2021 darbesiyle birlikte ise ülke, yeniden karanlık bir döneme girdi. Cuntanın baskıcı politikaları, ülkeyi iç savaşa sürükleme tehlikesi taşıyor.

Uluslararası Toplum Ne Yapmalı?

Myanmar'daki insanlık krizine son vermek için uluslararası toplumun daha kararlı adımlar atması gerekiyor. Cuntaya yönelik ekonomik ve siyasi baskılar artırılmalı, silah ambargosu uygulanmalı ve cuntanın işlediği suçlar Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne taşınmalı. Ayrıca, Myanmar halkına insani yardım ulaştırılması ve demokrasi yanlısı güçlere destek verilmesi büyük önem taşıyor.

Birleşmiş Milletler'in (BM) Myanmar konusunda daha aktif bir rol üstlenmesi gerekiyor. BM Güvenlik Konseyi, Myanmar'daki durumu görüşmek üzere acil olarak toplanmalı ve cuntaya karşı yaptırım kararları almalı. BM ayrıca, Myanmar'a bir barış gücü gönderme seçeneğini de değerlendirmeli.

Myanmar'da yaşanan okul saldırısı, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Bu vahşetin sorumluları yargı önünde hesap vermelidir. Uluslararası toplum, Myanmar halkının yanında olduğunu göstermeli ve ülkedeki demokrasi mücadelesine destek vermelidir. Unutmayalım ki, Myanmar'da yaşananlar sadece o ülkenin sorunu değil, tüm dünyanın sorunudur. İnsanlığın vicdanı, Myanmar'daki katliama sessiz kalmamalıdır.