Ölüm Oranları Düştü! TÜİK 2024 Rakamlarını Açıkladı! Şok Detaylar!
Gündem

Ölüm Oranları Düştü! TÜİK 2024 Rakamlarını Açıkladı! Şok Detaylar!


19 June 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 19 June 2025

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK),merakla beklenen 2024 yılı ölüm ve ölüm nedeni istatistiklerini kamuoyuyla paylaştı. Rakamlar, 2023 yılına kıyasla ölüm sayısında belirgin bir düşüş olduğunu gösteriyor. Peki, bu düşüşün ardında yatan sebepler neler? İşte, TÜİK'in açıkladığı verilerin detayları ve dikkat çeken noktaları.

Ölüm Sayılarındaki Değişim

TÜİK verilerine göre, Türkiye'de 2023 yılında 526 bin 416 kişi hayatını kaybederken, bu sayı 2024 yılında 489 bin 361'e geriledi. Bu düşüş, genel sağlık hizmetlerindeki iyileşmeler, yaşam koşullarındaki olumlu değişimler ve artan sağlık bilinci gibi faktörlerle ilişkilendirilebilir. Ancak, ölüm nedenleri ve demografik dağılımlar da bu tabloda önemli bir rol oynuyor.

Cinsiyete Göre Ölüm Oranları

Ölen kişilerin cinsiyet dağılımına bakıldığında, erkeklerin kadınlara göre daha yüksek bir orana sahip olduğu görülüyor. 2024 yılında ölenlerin yüzde 54,8'ini erkekler, yüzde 45,2'sini ise kadınlar oluşturdu. Bu durum, erkeklerin genellikle daha riskli yaşam tarzlarına sahip olması, iş kazalarına daha fazla maruz kalması ve bazı kronik hastalıklara daha yatkın olması gibi nedenlerle açıklanabilir.

  • Erkeklerin ölüm oranı kadınlardan yüksek.
  • Kronik hastalıklar erkeklerde daha sık görülüyor.
  • Riskli yaşam tarzları erkeklerde daha yaygın.

Ölüm Nedenleri ve Etkileri

Ölüm nedenleri istatistikleri, toplum sağlığı açısından önemli ipuçları sunuyor. Kalp ve damar hastalıkları, kanser, solunum sistemi hastalıkları ve bulaşıcı hastalıklar, ölüme yol açan başlıca nedenler arasında yer alıyor. Bu veriler, sağlık politikalarının belirlenmesinde ve önleyici tedbirlerin alınmasında kritik bir rol oynuyor.

Ölüm istatistiklerindeki bu değişimler, toplumun genel sağlığı ve yaşam kalitesi hakkında önemli bilgiler sunuyor. Ölüm sayısındaki düşüş sevindirici olsa da, ölüm nedenlerinin analiz edilmesi ve bu nedenlere yönelik önleyici çalışmaların yapılması büyük önem taşıyor. Sağlık politikalarının bu verilere göre şekillendirilmesi, toplumun daha sağlıklı ve uzun bir yaşam sürmesine katkı sağlayacaktır.