Pakistan Savunma Bakanı Khawaja Muhammed Asıf, Hindistan ile artan gerilim üzerine yaptığı açıklamalarla gündeme geldi. Bakan Asıf, sözlerinin çarpıtıldığını belirtse de, savaş ihtimali konusundaki endişeler devam ediyor. Peki, bu gerilimin ardında yatan sebepler neler ve bölgede neler yaşanıyor?

Gerilimin Kaynağı: Pahalgam Saldırısı ve Sonrası

Hindistan'ın kontrolündeki Cammu Keşmir bölgesinde yaşanan Pahalgam terör saldırısı, iki ülke arasındaki tansiyonu yükselten önemli bir faktör oldu. 22 Nisan'da gerçekleşen saldırıda 26 turist hayatını kaybederken, Hindistan yönetimi saldırıdan Pakistan'ı sorumlu tuttu. Bu suçlamaların ardından Hindistan, Pakistan'a yönelik bir dizi yaptırım uyguladı. İndus Suları Anlaşması'nın askıya alınması, Pakistanlı müsteşarların sınır dışı edilmesi ve vize hizmetlerinin durdurulması, ilişkilerin daha da gerilmesine neden oldu.

Pakistan ise bu suçlamaları reddederek, Hindistan ile ticari ilişkileri askıya aldı, hava sahasını kapattı ve İndus Suları Anlaşması'ndan sapılmasını "savaş nedeni" olarak kabul edeceğini duyurdu. Bu karşılıklı adımlar, bölgede savaş çanlarının çalmasına neden oldu.

Bakan Asıf, Hindistan'ın soruşturma teklifine henüz yanıt vermediğini belirterek hayal kırıklığını dile getirdi ve şunları söyledi:

"Gelecek 3-4 günün önemli olduğunu söyledim ancak 3 gün içinde savaş çıkabileceğini söylemedim. Savaşa zorlanırsak, buna uygun bir yanıt vereceğiz."

Savaş İhtimali Ne Kadar Gerçekçi?

Bakan Asıf'ın açıklamaları, bölgedeki savaş ihtimalini yeniden gündeme getirdi. Her ne kadar Asıf, sözlerinin çarpıtıldığını ve doğrudan bir savaş öngörüsünde bulunmadığını belirtse de, iki ülke arasındaki çatışma tehlikesinin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı. Kontrol Hattı'nda (LoC) yaşanan çatışmalar da bu gerilimi somut bir şekilde ortaya koyuyor.

Hindistan'da iktidardaki Bharatiya Janata Partisi (BJP) milletvekili Nishikant Dubey'in Pakistan'ın 2025 yılı sonuna kadar "bir ülke olmaktan çıkacağını" iddia etmesi de gerilimi tırmandıran bir diğer faktör oldu. Dubey'in açıklamaları şu şekilde:

Bölgesel Güç Dengeleri ve Olası Sonuçlar

Pakistan ve Hindistan arasındaki gerilim, sadece iki ülkeyi değil, tüm bölgeyi etkileyebilecek potansiyele sahip. İki ülkenin de nükleer silahlara sahip olması, durumu daha da kritik hale getiriyor. Olası bir savaşın sonuçları, sadece can kayıplarıyla sınırlı kalmayacak, aynı zamanda bölgesel istikrarı da derinden sarsacaktır.

• Ekonomik kayıplar
• Siyasi istikrarsızlık
• Mülteci sorunları

Bu faktörler göz önüne alındığında, iki ülkenin de sağduyulu davranması ve gerilimi düşürmek için diyalog yolunu seçmesi büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, bölgeyi bekleyen karanlık senaryolar kaçınılmaz olabilir.

Sonuç olarak, Pakistan ve Hindistan arasındaki gerilim, bölgesel ve küresel güvenlik açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor. Tarafların diplomatik çözümler araması ve gerilimi tırmandıracak adımlardan kaçınması, olası bir felaketin önüne geçmek için hayati önem taşıyor. Uluslararası toplumun da bu konuda aktif rol oynaması ve iki ülkeyi diyalog masasına oturtmak için çaba göstermesi gerekiyor.