
Saros Alarm Veriyor! Müsilaj Deniz Çayırlarını Yok Ediyor!
Marmara Denizi'nde görülen yoğun müsilaj sorunu, Saros Körfezi'ne kadar ulaştı. Özellikle deniz çayırlarını tehdit eden bu durum, bölgedeki ekosistemi ciddi şekilde etkiliyor. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ertan Dalyan, yaptığı dalışlarda körfezin neredeyse tamamının müsilajla kaplandığını tespit etti. Bu durum, 2021'deki müsilaj krizini hatırlatırken, uzmanlar daha kötü senaryoların yaşanabileceği konusunda uyarıyor.
Saros Körfezi'nde Müsilaj Alarmı
Doç. Dr. Ertan Dalyan, Marmara Denizi'ndeki müsilajın Saros Körfezi'ne kadar ulaştığını ve 4-5 metreden başlayarak 30 metre derinliğe kadar etkili olduğunu belirtiyor. Dalyan'a göre, Karadeniz'den gelen yüzey suyu İstanbul Boğazı'ndan Marmara'ya, oradan da Çanakkale Boğazı yoluyla Saros'a ulaşıyor. Bu akıntı, müsilajın yayılmasında önemli bir rol oynuyor.
"Marmara'daki müsilaj Saros'a kadar ulaştı. Körfezde 4-5 metreden başlayarak 30 metre derinliğe kadar müsilaj etkili. Deniz çayırlarının tamamı kaplanmış durumda," diyen Dalyan, durumun ciddiyetini vurguluyor. Körfezin kuzey kıyıları, İbrice, Erikli, Yayla ve Mecidiye gibi bölgeler de müsilajdan zarar görmüş durumda.
Deniz Çayırları Tehlike Altında
Saros Körfezi'nin önemli deniz çayırı alanlarına ev sahipliği yaptığını belirten Dalyan, bu çayırların fotosentez yoluyla oksijen üretimi, karbon tutumu ve su berraklığı açısından hayati önem taşıdığını vurguluyor. Müsilajın bu çayırları kaplayarak ışığı kestiğini ve bitkilerin kuruyup ölmesine neden olduğunu ifade ediyor.
"Bu çayırların yok olduğu yerlerde su kalitesi hızla bozuluyor, biyoçeşitlilik azalıyor," diyen Dalyan, müsilajın bölge ekosistemine ağır zarar verdiğini ve önlem alınmazsa bu tahribatın kalıcı olabileceği uyarısında bulunuyor.
Müsilaj Nedir ve Neden Oluşur?
Müsilaj, denizdeki organik maddelerin ve mikroorganizmaların aşırı çoğalmasıyla oluşan yapışkan, yoğun ve jelimsi bir maddeye verilen isimdir. Halk arasında "deniz salyası" olarak da bilinir. Bu doğal süreç, denizdeki sıcaklık artışı, durağan su hareketleri ve azot ile fosfor gibi besin maddelerinin fazlalığı gibi etkenlerle tetiklenir. Müsilajın oluşumu, oksijen seviyesini düşürerek deniz canlılarının yaşamını tehdit eder ve balık ölümlerine yol açabilir. Ayrıca, kıyı bölgelerinde kötü koku ve çevresel kirlilik yaratarak hem turizmi hem de balıkçılığı olumsuz etkiler.
Müsilaj, insan faaliyetlerinin deniz ekosistemine verdiği zararların da bir göstergesidir. Evsel ve endüstriyel atıkların denize yeterince arıtılmadan bırakılması, iklim krizi nedeniyle deniz suyu sıcaklıklarının artması ve deniz ekosisteminin zayıflaması bu sorunun başlıca nedenlerindendir. Çözüm için atık su arıtma tesislerinin iyileştirilmesi, deniz kirliliğinin önlenmesi ve iklim kriziyle mücadeleye yönelik küresel ve bölgesel çabaların artırılması gerekmektedir.
Saros Körfezi'nde yaşanan bu müsilaj sorunu, deniz ekosisteminin ne kadar hassas olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Eğer gerekli önlemler alınmazsa, bu durum sadece Saros Körfezi'ni değil, tüm Marmara Denizi ve çevresindeki ekosistemleri olumsuz etkileyebilir. Uzmanlar, yetkilileri ve halkı bu konuda daha duyarlı olmaya ve çözüm odaklı adımlar atmaya çağırıyor. Unutulmamalıdır ki, denizlerimizin sağlığı, geleceğimiz için hayati önem taşıyor.