CHP Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz'ın açıklamalarıyla gündeme gelen Sazlıdere Barajı'ndaki TOKİ konut projesi, yeni bir tartışma başlattı. Yavuzyılmaz, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) her yıl Hazine ve Maliye Bakanlığı'na 1 milyon 536 bin dolar ödediğini belirterek, bu durumun baraj havzasındaki kaçak işlemleri daha da şüpheli hale getirdiğini savundu.

Sazlıdere Barajı'nda Neler Oluyor?

Sazlıdere Barajı, İstanbul'un su ihtiyacını karşılayan önemli bir kaynak. Ancak son dönemde baraj havzasında yapılması planlanan TOKİ konutları, çevrecilerin ve uzmanların tepkisini çekiyor. CHP'li Yavuzyılmaz'ın iddiaları ise olayın boyutunu daha da derinleştiriyor. Yavuzyılmaz, "Hem baraj için İBB’den para al, hem de baraj havzasında kaçak işler yapıp baraj gölündeki suyu kullanılamaz hale getir" diyerek, yaşanan çelişkiye dikkat çekti.

İBB'nin Ödediği Para Ne Anlama Geliyor?

İBB'nin her yıl Hazine ve Maliye Bakanlığı'na ödediği 1 milyon 536 bin doların, hangi gerekçeyle ödendiği merak konusu. Bu ödemenin barajın işletme hakkı veya başka bir anlaşma gereği yapılıp yapılmadığı henüz net değil. Ancak Yavuzyılmaz, bu ödemenin varlığına rağmen baraj havzasında kaçak işlemlerin devam etmesinin kabul edilemez olduğunu vurguluyor. Bu durum, akıllara şu soruları getiriyor:

• Bu ödeme neden yapılıyor?
• Bu ödeme karşılığında İBB'nin beklentileri nelerdi?
• Baraj havzasındaki kaçak işlemlerden kim sorumlu?

Sazlıdere'nin Geleceği Ne Olacak?

Sazlıdere Barajı'ndaki TOKİ konut projesi ve İBB'nin ödediği para, barajın geleceğiyle ilgili endişeleri artırıyor. Baraj havzasında yapılması planlanan konutların, su kaynaklarını olumsuz etkileyeceği ve barajın su toplama kapasitesini azaltacağı yönünde ciddi endişeler bulunuyor. Tüm bu gelişmeler, Sazlıdere Barajı'nın geleceğiyle ilgili soru işaretlerini beraberinde getiriyor ve konunun yakından takip edilmesi gerektiğini gösteriyor.

Sazlıdere Barajı'nda yaşanan bu gelişmeler, su kaynaklarının korunmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. İBB'nin ödediği paranın akıbeti ve baraj havzasındaki kaçak işlemlerin sorumluları hakkında yetkililerin bir an önce açıklama yapması bekleniyor. Aksi takdirde, İstanbul'un su kaynakları ciddi bir tehdit altında kalabilir.