Tehlikeli Koridor Planı: Suriye'de Yeni Savaş Mı Başlıyor?
Gündem

Tehlikeli Koridor Planı: Suriye'de Yeni Savaş Mı Başlıyor?


22 July 20255 dk okuma27 görüntülenmeSon güncelleme: 14 August 2025

Suriye'nin güneyinde Arap aşiretleri ve Süveyda'daki Dürzi gruplar arasındaki çatışmaların durulması, bölgedeki gerginliği tam olarak ortadan kaldırmadı. Suriye'yi yeni bir iç savaşın eşiğine getiren bu gelişmeler, bölgedeki güç dengelerini yeniden değerlendirmeye itiyor. Özellikle İsrail'in Suriye'nin kuzeyindeki PKK uzantısı PYD/YPG'ye yönelik planları tartışılırken, YPG'nin İsrail himayesindeki Dürzilere yönelik çağrısı dikkat çekiyor.

İnsani Koridor Mu, Yeni Bir Plan Mı?

"Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi Eş Başkanı" sıfatını kullanan PYD/YPG'li İlham Ahmed'in Süveyda Valiliği'ne acil bir insani koridor açılması çağrısı, bölgedeki karmaşık ilişkileri daha da derinleştiriyor. Güvenlik ve terör uzmanı Ünal Atabay'a göre, bu girişim YPG ve Dürziler arasında kalıcı bir kara bağlantısı kurulması anlamına gelebilir. Bu durum, bölgedeki dengeleri tamamen değiştirebilecek potansiyele sahip.

Bu çağrı, akıllara bazı soruları getiriyor:

  • Bu koridor gerçekten insani amaçlar mı taşıyor?
  • Yoksa İsrail ve ABD'nin Suriye üzerindeki uzun vadeli planlarının bir parçası mı?
  • Bu koridor, bölgedeki ayrılıkçı hareketleri destekleyerek Suriye'nin toprak bütünlüğünü tehdit mi ediyor?

İsrail'in "Davud Koridoru" Planı

İnsani koridorun, İsrail'in uzun süredir planladığı "Davud Koridoru"na dönüşebileceği uyarısı, bölgeyle ilgili endişeleri artırıyor. Bu koridorun hayata geçirilmesi, Suriye'nin bölünmesine yol açabilecek tehlikeli bir süreci tetikleyebilir. Bölgedeki aktörlerin bu tür girişimlere karşı dikkatli olması ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü koruma konusunda hassas davranması gerekiyor.

Peki, bu "Davud Koridoru" tam olarak ne anlama geliyor? İsrail'in bu koridor planıyla bölgedeki nüfuzunu artırmayı ve stratejik bir avantaj elde etmeyi amaçladığı düşünülüyor. Ancak bu planın hayata geçirilmesi, bölgedeki mevcut gerginlikleri daha da körükleyebilir ve yeni çatışmalara zemin hazırlayabilir.

Bölgesel ve Küresel Aktörlerin Rolü

Suriye'deki bu karmaşık durum, bölgesel ve küresel aktörlerin rolünü de önemli hale getiriyor. Özellikle Rusya ve Türkiye'nin bu süreçteki tutumu, bölgenin geleceği açısından belirleyici olabilir. Bu ülkelerin, Suriye'nin toprak bütünlüğünü koruma ve istikrarı sağlama yönünde atacakları adımlar, bölgedeki dengelerin yeniden şekillenmesinde önemli bir rol oynayacaktır.

Suriye'deki son gelişmeler, bölgedeki kırılgan dengeleri bir kez daha gözler önüne seriyor. İnsani yardım kisvesi altında yapılan girişimlerin, siyasi ve stratejik amaçlara hizmet edebileceği unutulmamalıdır. Tüm tarafların, Suriye'nin toprak bütünlüğünü koruma ve kalıcı bir barışın sağlanması için sorumluluk alması gerekiyor. Aksi takdirde, bölgedeki istikrarsızlık daha da derinleşebilir ve yeni çatışmalar kaçınılmaz hale gelebilir.