Türkiye'de Protesto Hakkı Alarm Veriyor! Soruşturma Sayısı Rekor Kırdı
Gündem

Türkiye'de Protesto Hakkı Alarm Veriyor! Soruşturma Sayısı Rekor Kırdı


16 June 20255 dk okuma13 görüntülenmeSon güncelleme: 18 August 2025

Türkiye'de toplumsal muhalefet üzerindeki baskı giderek artıyor. Cumhuriyet başsavcılıklarında açılan soruşturma dosyaları, yargının iktidarın bir aracı haline geldiği eleştirilerini doğrular nitelikte. 2024 yılında Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamında açılan dosya sayısının 4 bin 500'e yaklaştığı belirtiliyor. Bu durum, anayasal hakların kullanımının ciddi şekilde engellendiğini gösteriyor.

Protesto Hakkına Soruşturma Baskısı

Ekonomik sorunlar ve hükümet politikalarına yönelik eleştiriler nedeniyle birçok vatandaş soruşturma tehdidiyle karşı karşıya kalıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik operasyonlara tepki gösterenler de gözaltına alınarak bu baskının bir örneğini oluşturuyor. Cumhuriyet başsavcılıklarındaki verilere göre, 2024 yılında 2911 Sayılı Kanun kapsamında 4 bin 379 soruşturma dosyası açıldı. Bu dosyalardaki toplam şüpheli sayısı ise 11 bin 41 olarak kayıtlara geçti. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet suçlamasıyla 11 bin 41 kişiye toplam 14 bin 16 adet suç isnat edildiği belirtiliyor.

2023 yılında da durum farklı değildi. Aynı kanuna muhalefet suçlamasıyla 4 bin 97 soruşturma dosyası açılmış, 12 bin 571 şüpheliye toplam 17 bin 120 adet suç isnat edilmişti. Bu rakamlar, ifade özgürlüğünün ve protesto hakkının kullanımının ne denli baskı altında olduğunu açıkça gösteriyor.

AYM Başvurularında Patlama

Yargının anayasal haklara karşı bir sopa olarak kullanıldığı eleştirileri, Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) yapılan bireysel başvurularda da kendini gösteriyor. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle AYM'ye yapılan başvurularda ciddi bir artış yaşandı. 2022 yılında 602 olan başvuru sayısı, 2023 yılında bin 403'e yükseldi. Bu durum, vatandaşların hak arama özgürlüğünün kısıtlandığına dair önemli bir işaret olarak değerlendiriliyor.

Türkiye'de protesto hakkının kullanımı giderek zorlaşıyor. Soruşturma sayısındaki artış ve AYM'ye yapılan başvurulardaki yükseliş, anayasal hakların korunması konusunda ciddi endişeler yaratıyor. Bu durumun, Türkiye'nin demokratikleşme sürecini olumsuz etkileyeceği ve toplumsal huzursuzluğu artırabileceği düşünülüyor. Hükümetin, ifade özgürlüğünü ve protesto hakkını güvence altına alacak adımlar atması, hukukun üstünlüğünü sağlaması ve yargı bağımsızlığını güçlendirmesi büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, Türkiye'de toplumsal muhalefetin susturulması ve temel hakların ihlali gibi sorunlar daha da derinleşebilir.