19 Nisan 2025 Cumartesi

Türkiye’de Yaşlanan Nüfus: Geleceğe Hazır mıyız?

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri, Türkiye’de 65 yaş üstü nüfusun 9 milyon 112 bin 298 kişiye ulaştığını gösteriyor. Bu rakam, ülkemizi dünya genelinde nüfusu en hızlı yaşlanan ikinci ülke konumuna getiriyor. Uzmanlar, bu durumun ekonomi ve sosyal düzen üzerinde ciddi etkiler yaratabileceği konusunda uyarıyor.

Yaşlı Nüfusun Artışı ve Etkileri

Araştırmalara göre, her 10 kişiden 1’i yaşlılara bakmakla yükümlü. Ancak bu oranın artması durumunda, ekonomik ve sosyal sistemler ciddi bir baskı altına girebilir. Prof. Dr. Melih Bulut, yaşlıların en büyük sorunlarının yalnızlık ve yaşlı ayrımcılığı olduğunu belirtiyor. Bulut, gelecekte daha fazla bakıma ihtiyaç duyulacağını ve bu ihtiyacı karşılamak için gero-teknolojilerin hayatımıza entegre edilmesi gerektiğini vurguluyor.

Gero-Teknolojiler ve Yaşlı Bakımı

Prof. Dr. Bulut, yaşlıların kimseye muhtaç olmadan yaşamalarını sağlayacak teknolojilerin önemine dikkat çekiyor. Örneğin, el güçlendirici robotlar gibi teknolojiler, yaşlıların günlük ihtiyaçlarını kendi başlarına karşılamalarına yardımcı olabilir. Ayrıca, yaşlıların sosyal hayata daha aktif katılımını sağlayacak projelerin hayata geçirilmesi gerekiyor.

Yaşlı Ayrımcılığı ve Çözüm Önerileri

Psikiyatrist Prof. Dr. Sibel Çakır, dünya genelinde yaşlı ayrımcılığının yaygın olduğunu belirtiyor. Çakır, yaşlılar için bakımevleri ve destek kurumlarının önemli bir ihtiyaç olduğunu ifade ediyor. Ayrıca, yaşlıların sağlık, sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarının karşılanması için kapsamlı bir strateji geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor.

  • Yaşlı sağlığı hizmetlerini güçlendirmek
  • Tele-Tıp ve dijital sağlık platformlarını yaygınlaştırmak
  • Yaşlılar için sosyal destek mekanizmalarını artırmak
  • Ekonomik ve hukuki güvence sağlamak
  • Ulaşım ve şehir planlamasını yaşlı dostu hale getirmek

Sonuç olarak, Türkiye’nin hızla yaşlanan nüfusuna karşı hazırlıklı olması gerekiyor. Uzmanlar, yaşlıların sağlık, sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılayacak kapsamlı bir strateji geliştirilmesi çağrısında bulunuyor. Aksi takdirde, gelecekte ciddi sorunlarla karşılaşmamız kaçınılmaz görünüyor.

İlgili Haberler