Türkiye'de yaşanan büyük depremlerin ardından, birçok kişi gerçek bir sarsıntı olmamasına rağmen deprem oluyormuş hissine kapılıyor. Uzmanlar bu durumu "hayalet deprem sendromu" olarak adlandırıyor ve bu sendromun stres ve kaygı bozukluklarını tetiklediğini belirtiyor.

Hayalet Deprem Sendromu Nedir?

Hayalet deprem sendromu, deprem bölgesinde yaşayan veya depremden etkilenen kişilerin, gerçekte bir deprem olmamasına rağmen yerin sallandığı, başının döndüğü veya dengesini kaybettiği hissine kapılması durumudur. Bu durum, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) belirtileri gösterebilir ve kişinin günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir. Özellikle Balıkesir'in Sındırgı ilçesi gibi sık sık deprem yaşayan bölgelerde bu sendrom daha yaygın olarak görülüyor.

Sındırgı'da son 3 ayda 16 binin üzerinde deprem meydana gelmesi, bölge halkının psikolojisi üzerinde derin izler bıraktı. Sürekli deprem korkusuyla yaşamak, hayalet deprem sendromunu tetikleyerek insanların stres ve kaygı seviyelerini artırıyor. Bu durum, uyku bozuklukları, iştah kaybı, sinirlilik ve konsantrasyon güçlüğü gibi sorunlara yol açabiliyor.

Hayalet Deprem Sendromu ile Nasıl Başa Çıkılır?

Hayalet deprem sendromuyla başa çıkmak için uzmanlar çeşitli önerilerde bulunuyor:

• Psikolojik Destek Alın: Bir ruh sağlığı uzmanından yardım almak, travma sonrası stresle başa çıkmak için önemlidir.
• Rahatlama Teknikleri Uygulayın: Meditasyon, yoga ve derin nefes egzersizleri gibi rahatlama teknikleri, stresi azaltmaya yardımcı olabilir.
• Sosyal Bağlantılarınızı Güçlendirin: Aile ve arkadaşlarınızla vakit geçirmek, duygusal destek sağlamak ve yalnızlık hissini azaltmak önemlidir.
• Bilgi Edinin: Depremler hakkında doğru ve güvenilir kaynaklardan bilgi edinmek, belirsizliği azaltarak kaygıyı kontrol altına almaya yardımcı olabilir.
• Günlük Rutinlerinize Devam Edin: Normal günlük aktivitelerinize devam etmek, hayatın kontrol altında olduğu hissini güçlendirebilir.

Depremin Psikolojik Etkileriyle Mücadele

Depremler, sadece fiziksel hasara yol açmakla kalmaz, aynı zamanda insanların ruh sağlığı üzerinde de derin etkiler bırakır. Deprem sonrası yaşanan travma, kaygı, korku ve belirsizlik, uzun süreli psikolojik sorunlara neden olabilir. Bu nedenle, depremzedelere yönelik psikolojik destek hizmetlerinin sağlanması büyük önem taşır. Ayrıca, toplumun genelinde deprem bilincini artırmak ve afetlere hazırlıklı olmak, gelecekte yaşanabilecek olumsuz etkileri en aza indirebilir.

Hayalet deprem sendromu, depremin psikolojik etkilerinden sadece biridir. Bu sendromla başa çıkmak için bireysel ve toplumsal düzeyde önlemler almak, ruh sağlığımızı korumak ve yaşam kalitemizi artırmak için önemlidir. Unutmayalım ki, psikolojik sağlık da en az fiziksel sağlık kadar önemlidir ve destek almak utanılacak bir durum değildir.