Türkiye'de ilaç sektörü, sabit kur politikası nedeniyle ciddi bir krizle karşı karşıya. Özellikle psikiyatri alanında kullanılan antidepresanlar, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ilaçları ile bipolar bozukluk tedavisinde kullanılan bazı ilaçların piyasada bulunamaması, hastalar ve uzmanlar arasında büyük endişe yaratıyor. Türk Eczacıları Birliği (TEB),bu durumun temel nedeninin sabit döviz kuru olduğunu ve bu nedenle yeni ilaçların piyasaya girmediğini belirtiyor.

İlaç Yokluğunun Nedenleri ve Sonuçları

Sabit döviz kuru politikası, ilaç üreticilerini ve ithalatçılarını olumsuz etkiliyor. Dövizin yükselmesine rağmen ilaç fiyatlarının sabit kalması, firmaların kâr marjlarını düşürüyor ve yeni ilaçları piyasaya sürmekte isteksiz davranmalarına yol açıyor. Bu durum, özellikle ithal edilen ve dövizle fiyatlandırılan ilaçlarda büyük bir sıkıntı yaratıyor. Eczacılar, ellerindeki mevcut ilaçların da hızla tükendiğini ve yerine yenilerinin gelmediğini ifade ediyor.

İlaç yokluğunun en büyük mağdurları ise kronik rahatsızlıkları olan hastalar. Özellikle psikiyatri ilaçlarına düzenli olarak ihtiyaç duyan hastalar, ilaçlarını bulmakta zorlanıyor ve tedavi süreçleri aksıyor. Bu durum, hastaların sağlık durumlarının kötüleşmesine, yaşam kalitelerinin düşmesine ve hatta hastaneye yatış oranlarının artmasına neden olabilir. Uzmanlar, ilaç yokluğunun uzun sürmesi halinde psikolojik sorunların daha da derinleşebileceği konusunda uyarıyor.

Psikiyatri İlaçlarına Erişimde Yaşanan Zorluklar

Psikiyatri ilaçlarına erişimde yaşanan zorluklar, sadece hastaları değil, aynı zamanda sağlık sistemini de olumsuz etkiliyor. İlaçlarını düzenli kullanamayan hastaların tedavi süreçleri aksarken, acil servisler ve hastaneler üzerindeki yük artıyor. Ayrıca, ilaç yokluğu nedeniyle hastaların farklı ilaçlara yönlendirilmesi, tedavi maliyetlerinin artmasına ve yan etki riskinin yükselmesine neden olabilir.

Türk Eczacıları Birliği, ilaç krizinin çözümü için yetkililere çağrıda bulunarak, döviz kuru politikasının gözden geçirilmesini ve ilaç fiyatlarının güncellenmesini talep ediyor. Ayrıca, yerli ilaç üretiminin desteklenmesi ve ilaç tedarik zincirinin güçlendirilmesi gibi önlemlerin alınması gerektiği vurgulanıyor. Aksi takdirde, ilaç yokluğunun daha da derinleşeceği ve sağlık sisteminde ciddi sorunlara yol açabileceği belirtiliyor.

İlaç Kriziyle Başa Çıkmak İçin Öneriler

İlaç kriziyle başa çıkmak için hastaların ve sağlık profesyonellerinin birlikte hareket etmesi gerekiyor. İşte bazı öneriler:

• Eczacınızla İletişimde Kalın: İlaçlarınızın bulunabilirliği hakkında düzenli olarak eczacınızla görüşün ve alternatif ilaçlar hakkında bilgi alın.
• Doktorunuzla İşbirliği Yapın: İlaç yokluğu durumunda doktorunuzla görüşerek, tedavi planınızı gözden geçirin ve uygun alternatifler bulun.
• İlaçlarınızı Erken Temin Edin: İlaçlarınızın bitmesine yakın, mümkünse erken tarihlerde eczaneden temin etmeye çalışın.
• Yerli İlaçları Tercih Edin: İthal ilaçların yokluğu durumunda, doktorunuzla görüşerek yerli muadillerini değerlendirin.
• Sağlık Bakanlığı'na Başvurun: İlaç yokluğuyla ilgili sorunlarınızı Sağlık Bakanlığı'na bildirin ve çözüm talep edin.

İlaç krizi, Türkiye'deki sağlık sisteminin karşı karşıya olduğu önemli bir sorun. Bu sorunun çözümü için tüm paydaşların işbirliği yapması ve kalıcı çözümler üretmesi gerekiyor. Aksi takdirde, hastaların sağlığı ve yaşam kalitesi olumsuz etkilenmeye devam edecektir.