Türkiye’de Modern Tıbbın Doğuşu
Türkiye’de modern tıbbın temelleri, 14 Mart 1827’de II. Mahmud’un kurduğu **Tıphane-i Amire** ile atıldı. Bu tarih, aynı zamanda Türkiye’de **Tıp Bayramı** olarak kutlanmaya başlandı. Osmanlı İmparatorluğu döneminde başlayan bu süreç, günümüzde dünya standartlarında bir sağlık sistemine dönüştü.
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Tıp Eğitimi
1839’da **Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane** adını alan okul, modern tıp eğitiminin ilk adımlarını attı. 1867’de açılan **Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye** ise sivil tıp eğitimine öncülük etti. 1909’da **Darülfünun Tıp Fakültesi** kuruldu ve tıp eğitimi daha da derinleşti.
Cumhuriyet Dönemi Sağlık Reformları
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk sağlık bakanı **Dr. Refik Saydam**, 1928’de **Hıfzıssıhha Enstitüsü**’nü kurarak halk sağlığına yönelik önemli adımlar attı. 1946’da hazırlanan **Birinci On Yıllık Milli Sağlık Planı**, sağlık altyapısını modernize etmeyi hedefledi.
Organ Naklinden Sağlık Turizmine
1974’te gerçekleştirilen **ilk organ nakli**, Türkiye’yi bu alanda öncü ülkeler arasına taşıdı. 2000’li yıllarda başlatılan **Sağlıkta Dönüşüm Programı** ile aile hekimliği, genel sağlık sigortası ve şehir hastaneleri gibi projeler hayata geçirildi.
Günümüzde Türkiye’nin Sağlık Sistemi
2010’larda **e-nabız** uygulaması ve **Merkezi Hastane Randevu Sistemi (MHRS)** gibi dijital çözümler, sağlık hizmetlerini daha erişilebilir hale getirdi. Ayrıca, **sağlık turizmi** alanında dünya çapında bir merkez haline gelen Türkiye, karaciğer naklinden göz ameliyatlarına kadar pek çok alanda öne çıktı.
Türkiye’de modern tıbbın gelişimi, sadece sağlık alanında değil, toplumsal refahın artırılmasında da büyük bir rol oynadı. Bu yolculuk, gelecekte de insan hayatını iyileştirmeye devam edecek.