Çelik'ten İsrail'e Sert Tepki: İran'a Saldırı Kabul Edilemez!
Son Dakika

Çelik'ten İsrail'e Sert Tepki: İran'a Saldırı Kabul Edilemez!


23 June 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 23 June 2025

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İsrail'in İran'a yönelik nükleer tesisleri bahane ederek gerçekleştirebileceği olası bir saldırıya sert tepki gösterdi. Çelik, bu tür bir saldırının hiçbir meşruiyeti olmadığını ve tamamen gayrimeşru olduğunu vurgulayarak, İran'a yapılan her türlü saldırıyı kınadıklarını ifade etti.

Türkiye'nin Duruşu Net: Saldırı Kabul Edilemez

Ömer Çelik, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Nükleer tesisleri bahane ederek İsrail'in İran'a saldırmasının herhangi bir meşruiyeti yok. Tamamen gayrimeşru bir saldırı bu. İran'a yapılan her türlü saldırıyı kınıyoruz" dedi. Bu açıklama, Türkiye'nin bölgedeki gerginliğin tırmanmasına karşı olduğunu ve barışçıl çözümlerden yana olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

Türkiye, her zaman bölgesel istikrarın korunması ve sorunların diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini savunmuştur. Bu bağlamda, İsrail'in İran'a yönelik olası bir saldırısı, bölgedeki zaten kırılgan olan dengeleri daha da bozabilir ve yeni çatışmalara yol açabilir. Türkiye, bu tür bir senaryonun önüne geçmek için diplomatik çabalarını sürdürmeye devam edecektir.

Uluslararası Toplum Ne Yapmalı?

İsrail-İran gerginliği, sadece bölgesel bir sorun olmanın ötesine geçerek uluslararası bir boyut kazanmıştır. Bu nedenle, uluslararası toplumun da bu konuda sorumluluk alması ve gerginliğin düşürülmesi için aktif rol oynaması gerekmektedir. Birleşmiş Milletler başta olmak üzere, uluslararası kuruluşların ve ülkelerin, İsrail ve İran arasında arabuluculuk yapması ve diyalog kanallarını açık tutması büyük önem taşımaktadır.

Ayrıca, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi ve nükleer tesislerin güvenliğinin sağlanması da uluslararası toplumun öncelikleri arasında yer almalıdır. Bu bağlamda, İran'ın nükleer programı konusunda şeffaf olması ve uluslararası denetimlere açık olması, bölgedeki güvenin yeniden tesis edilmesine katkı sağlayacaktır.

Bölgede yaşanan bu gerginlik, akıllara Orta Doğu'nun karmaşık ve çalkantılı tarihini getiriyor. Yüzyıllardır süren çatışmalar, rekabetler ve dış müdahaleler, bölgenin istikrarsızlığının temel nedenleri arasında yer alıyor. Bu nedenle, bölgedeki sorunların çözümü için kapsamlı bir stratejiye ihtiyaç vardır. Bu strateji, sadece güvenlik odaklı değil, aynı zamanda ekonomik kalkınma, sosyal adalet ve insan hakları gibi alanları da kapsamalıdır.

Sonuç

Ömer Çelik'in açıklamaları, Türkiye'nin bölgedeki barış ve istikrarı koruma konusundaki kararlılığını bir kez daha ortaya koymuştur. Türkiye, gerginliğin tırmanmasını önlemek ve sorunların diyalog yoluyla çözülmesini sağlamak için elinden gelen tüm çabayı göstermeye devam edecektir. Unutulmamalıdır ki, bölgedeki kalıcı barış ve istikrar, ancak tüm tarafların yapıcı bir şekilde işbirliği yapmasıyla mümkün olabilir. Bu doğrultuda, Türkiye'nin diplomatik girişimleri ve arabuluculuk çabaları büyük önem taşımaktadır. Bölgedeki gelişmeler yakından takip edilmeye devam edilecektir.