Türkiye, Esra Erol'da yaşanan bir olayla sarsıldı. 25 yaşındaki zihinsel engelli Dilek, 21 yaşındaki nişanlısı Cuma Doğan'ın, 47 yaşındaki annesi Güldane Şahin ile birlikte kaçtığını iddia etti. Bu şoke edici iddia, kısa sürede Türkiye gündemine oturdu ve büyük yankı uyandırdı.

Olayın Detayları

Dilek, Esra Erol'da yaptığı açıklamada, nişanlısı Cuma Doğan'ın annesi Güldane Şahin ile ilişkisi olduğunu ve birlikte kaçtıklarını belirtti. Dilek, "Cuma ve annesi beni kandırdılar. Annem yaşında bir kadınla nasıl birlikte olur aklım almıyor." şeklinde konuştu. Bu iddia üzerine Cuma Doğan ve Güldane Şahin canlı yayına bağlandı. Cuma Doğan, Dilek'in iddialarını reddederken, Güldane Şahin ise sessizliğini korudu. Ancak, programda ortaya çıkan bazı deliller ve tanık ifadeleri, Dilek'in iddialarını güçlendirdi.

Canlı Yayında Gözaltı

Olayın ardından, Esra Erol'da programında gergin anlar yaşandı. Dilek'in avukatı, Cuma Doğan ve Güldane Şahin hakkında suç duyurusunda bulundu. Savcılık, canlı yayında gözaltı kararı verdi. Cuma Doğan, nişanlısına şiddet ve tehdit uyguladıkları gerekçesiyle gözaltına alındı. Güldane Şahin ise ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü. Bu gelişmeler, Türkiye'de büyük bir merak uyandırdı ve olayın takipçisi olan birçok kişi, sonuçları beklemeye başladı.

Toplumsal Etki ve Sonuç

Damat-kayınvalide ilişkisi iddiası, Türkiye'de geniş yankı uyandırdı ve toplumda büyük bir tartışma başlattı. Bu tür olayların medyada yer alması, ahlaki değerler ve aile kavramı üzerine düşünceleri tetikledi. Esra Erol'da yaşanan bu olay, sadece bir aile dramı olmanın ötesine geçerek, toplumsal bir mesele haline geldi. Olayın hukuki süreci devam ederken, toplumun bu konudaki hassasiyeti ve merakı da sürüyor. Bu tür olaylar, medyanın toplumsal sorumluluğunu ve yayın ilkelerini bir kez daha gündeme getiriyor.