Dilek Kaya İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik soruşturmalar kapsamında tutuklanan kadın yöneticiler için harekete geçti. Eşinin de desteklediği "Kadınlara Özgürlük" kampanyasıyla, tutuklu annelerin ve çocuklarının yaşadığı mağduriyete dikkat çekmeyi amaçlıyor.

Kampanyanın Amacı Ne?

Kampanya, İBB'ye yönelik operasyonlarda tutuklanan 49 kişi arasında yer alan 10 kadın yönetici ve çalışanın durumuna odaklanıyor. Dilek İmamoğlu, bu kadınların annelik vasıflarına vurgu yaparak, tutukluluklarının aileleri üzerindeki olumsuz etkilerini gündeme taşıyor. Kampanyanın temel amacı, kamuoyunda farkındalık yaratarak adaletin sağlanmasına katkıda bulunmak.

• Anneliği ve Kadın Temsilini Korumak: Kampanya, tutuklu kadınların annelik rollerine ve toplumdaki kadın temsiline dikkat çekerek, bu değerlerin korunması gerektiğini vurguluyor.
• Adaletsizliğe Dikkat Çekmek: "Anneler evlatlarından, evlatlar annelerinden uzak" sloganıyla kampanyanın toplumsal boyutuna işaret ediliyor.
• Kamu Vicdanını Harekete Geçirmek: Tutuklu annelerin ve çocuklarının yaşadığı zorluklar, kamu vicdanında derin bir yara açıyor. Kampanya, bu yaraya merhem olmayı hedefliyor.

Tutuklu Annelerin Dramı

Tutuklanan kadınlar arasında, çocuklarının hayatında önemli bir yere sahip olan anneler bulunuyor. Bu kadınların tutuklanması, sadece kendilerini değil, aynı zamanda çocuklarını da derinden etkiliyor. İşte o annelerden bazıları:

• Kadriye Kasapoğlu: Özel Kalem Müdürü olan Kasapoğlu, uzun yıllar kamu görevinde bulunmuş ve çocuğunu sevgiyle büyütmüş bir anne. Gözaltına alındığı gün, çocuğunun doğum günüydü.
• Fatoş Pınar Türker: Medya AŞ Genel Müdürü olan Türker, Boğaziçi Üniversitesi mezunu ve 25 yılı aşkın kurumsal deneyime sahip bir iletişim uzmanı. İki çocuğunu tek başına büyütüyor.
• Ceyda Kıryak: Medya AŞ Etkinlik Koordinatörü olan Kıryak, oğlunu tek başına büyütüyor. Bu yıl üniversite sınavına hazırlanan oğlunun en çok yanında olması gereken günlerde annesinden ayrı bırakıldı.
• Dr. Elif Atayman: İletişim akademisyeni ve doktoralı bir sinema uzmanı olan Atayman, oğluyla birlikte yaşayan bir anne olarak hem mesleğini hem anneliği titizlikle sürdüren bir kamu görevlisi.
• Nazan Başelli: 43 yıl boyunca beş farklı İBB başkanıyla çalışmış bir kamu emekçisi. Emeklilik hayalleri kurması gereken bir dönemde cezaevine gönderildi.

Elif Güven, Fatoş Ayık, Serap Karay, Arzu Can ve Çağla Demir gibi diğer tutuklu kadınlar da hukuksuz operasyonların ardından özgürlükleri için gün sayıyor.

Toplumsal Vicdana Çağrı

"Kadınlara Özgürlük" kampanyası, sadece tutuklu kadın çalışanların değil, aynı zamanda adalet, eşitlik ve temel haklar adına verilen bir mücadelenin sesi olmayı hedefliyor. Cezaevinde annelerinden uzak kalan çocukların sessizliğine dikkat çeken kampanya, kamu vicdanını bu tabloyla yüzleştirmeyi amaçlıyor. Türkiye'de kadın temsilinin, sosyal adaletin ve toplumsal vicdanın yeniden güçlendirilmesi yönünde bir çağrı niteliği taşıyor.

Dilek İmamoğlu'nun başlattığı bu anlamlı kampanya, umarız ki tutuklu kadınların serbest bırakılmasına ve adaletin tecelli etmesine katkı sağlar. Annelerinden ayrı kalan çocukların gözyaşları dinmeli ve aileler yeniden bir araya gelmelidir. Unutulmamalıdır ki, adalet herkes için gereklidir.