
Gazze'de Kalkınma Şoku! 69 Yıl Geriye Mi Gitti?
Gazze'de yaşanan insanlık dramı, İsveçli milletvekili Abir Al-Sahlan'ın Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı konuşmayla bir kez daha gündeme geldi. Al-Sahlan'ın, "Gazze'de olup bitenlerle ilgili konuşulacak söz kalmadı. Artık çiğnenecek yasa da kalmadı. İkiyüzlülük apaçık ortada. Ortak insanlığımız iflas etti. İnsan haklarının bir ten rengi var; tenin ne kadar koyuysa, o kadar az insan hakkına sahipsin," sözleri, bölgedeki acı gerçeği tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Gazze'de hayatını kaybedenlerin sayısı 53 bine ulaşırken, bilimsel tahminler bu sayının 100 bini aşmış olabileceğini gösteriyor. Bu vahim tablo, İsrail'in orantısız saldırıları ve uluslararası toplumun yetersiz tepkisiyle daha da derinleşiyor.
Gazze'deki Yıkımın Boyutu
Gazze'de yaşanan yıkımın boyutu sadece can kayıplarıyla sınırlı değil. Dünya Bankası, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler'in ortak raporu, Gazze'deki kalkınmanın 69 yıl geriye gittiğini ortaya koyuyor. Bu, bölgenin ekonomik ve sosyal olarak ne kadar büyük bir darbe aldığına işaret ediyor. Rapora göre, Gazze'deki altyapı, konutlar ve kamu hizmetleri büyük ölçüde hasar görmüş durumda. Bu durum, bölge halkının yaşam koşullarını daha da zorlaştırıyor ve geleceğe dair umutlarını azaltıyor.
- Altyapı Yıkımı: Elektrik, su, kanalizasyon gibi temel hizmetlerin aksaması, yaşamı çekilmez hale getiriyor.
- Konut Krizi: Binlerce ev yıkılmış veya kullanılamaz hale gelmiş durumda, bu da barınma sorununu derinleştiriyor.
- Ekonomik Çöküş: İş yerlerinin kapanması ve ticaretin durması, Gazze ekonomisini felç ediyor.
Gazze'deki bu yıkımın onarılması ve bölgenin yeniden kalkınması için uluslararası toplumun acil ve kapsamlı bir şekilde harekete geçmesi gerekiyor. Aksi takdirde, Gazze halkı için daha da karanlık bir gelecek söz konusu olabilir.
Uluslararası Toplumun Sorumluluğu
Gazze'de yaşananlara sessiz kalmak, insanlığa karşı işlenen suçlara ortak olmak anlamına geliyor. Uluslararası toplumun, İsrail'e baskı yaparak saldırıları durdurması ve Gazze'ye insani yardım ulaştırılması için çaba göstermesi gerekiyor. Ayrıca, Gazze'nin yeniden imarı için de maddi ve manevi destek sağlanması büyük önem taşıyor. Bu konuda atılacak adımlar, sadece Gazze halkının değil, tüm bölgenin geleceği için hayati önem taşıyor.
Unutulmamalıdır ki, Gazze'de yaşananlar sadece bir bölgenin değil, tüm dünyanın sorunudur. İnsanlığın ortak vicdanı, Gazze'deki acılara duyarsız kalamaz. Uluslararası toplumun, Gazze'ye sahip çıkarak adaletin ve barışın tesisine katkıda bulunması gerekiyor.
Gazze'de yaşanan трагедия, sadece Filistin halkını değil, tüm insanlığı derinden etkiliyor. Kalkınmanın 69 yıl geriye gitmesi, bölgedeki umutları söndürmeye yönelik bir girişim olarak değerlendirilebilir. Ancak, uluslararası toplumun desteği ve Gazze halkının azmiyle bu karanlık tablonun değişebileceğine inanıyoruz. Gazze'nin yeniden ayağa kalkması, sadece bölge için değil, tüm dünya için bir umut ışığı olacaktır.