Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Keçiören Belediyesi'nin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliğinde yaptığı konuşmada gündeme bomba gibi düşen açıklamalarda bulundu. Özellikle Ekrem İmamoğlu ve diğer seçilmiş belediye başkanlarının tutukluluk hallerine sert tepki gösteren Yavaş, yargı süreçlerindeki usulsüzlüklere dikkat çekti.

Mansur Yavaş'tan Kritik Çağrı: "Derhal Serbest Bırakın!"

Mansur Yavaş, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Ekrem Başkanı ve seçilmiş Belediye Başkanlarını derhal serbest bırakın. Yargılayın, hiçbirimiz istisna istemiyoruz ama bakıyoruz televizyonlarda hazırlık soruşturması gizliyken çarşaf çarşaf ifadeler yayınlanıyor. Bunlar suçtur. Burada amaçlanan itibarsızlaştırmaktır. Yargıyı bu şekilde etkiliyorlar, savunma hakkını kullanan avukatları da yargıyı etkilemek suçundan adliyeye sevk ediyorlar."

Yavaş'ın bu sözleri, siyasi arenada geniş yankı uyandırdı. Yargı süreçlerinin şeffaflığı ve adil yargılanma hakkı konularında önemli bir tartışma başlattı.

Ümit Özdağ ve Üniversite Öğrencileri de Gündemde

Mansur Yavaş, konuşmasında sadece belediye başkanlarının durumuna değinmekle kalmadı, Ümit Özdağ ve tutuklu üniversite öğrencileri konusuna da dikkat çekti. Özdağ hakkında istenen cezanın infaz edilmiş olmasına rağmen yargılamanın devam etmesini eleştiren Yavaş, üniversite öğrencilerinin tutukluluk hallerini de "anayasal haklarını kullanmak" olarak değerlendirdi ve serbest bırakılmaları gerektiğini vurguladı.

Yavaş, şu sözlerle eleştirilerini sürdürdü:

"Ümit Özdağ hakkında istenen ceza 1 yıl 7 ay. İndirimiyle beraber hesap ettiğiniz zaman zaten yattı. Haziran ayında neyi yargılayacaksınız! Üniversite öğrencileri anayasal haklarını kullanıyorlar. En fazla izinsiz yürüyüş yapmak. Bunların yatarı yok, niye tutukluyorsunuz? Eğer siz gençleri haklarına sahip çıktılar diye tutuklarsanız bu gençlerden ne bekliyorsunuz?"

Yavaş'ın Açıklamaları Sonrası Gelişmeler Bekleniyor

Mansur Yavaş'ın bu sert açıklamaları, yargı süreçleri ve siyasi tutukluluklar konusunda kamuoyunda yeni bir tartışma zemini oluşturdu. Yavaş'ın çağrısının ardından yargı makamlarının nasıl bir tutum sergileyeceği ve tutuklu bulunan isimlerle ilgili nasıl bir karar verileceği merakla bekleniyor. Bu gelişmelerin, Türkiye'deki hukuk devleti ilkesi ve adalet anlayışı üzerindeki etkileri yakından takip edilecek.