ABD merkezli teknoloji devi Meta'nın, sahibi olduğu sosyal medya platformları üzerinden İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'daki yasa dışı yerleşim birimlerine ve aşırı sağcı yerleşimci faaliyetlerine reklam desteği sağladığı ortaya çıktı. Bu durum, şirketin tarafsızlığına yönelik ciddi soru işaretleri doğururken, uluslararası kamuoyunda da büyük tepkilere yol açtı.
## Meta'nın Tartışmalı Reklam Politikası
Meta'nın reklam politikaları uzun zamandır tartışma konusu. Özellikle siyasi içerikli reklamlar ve dezenformasyonun yayılması konusunda eleştirilen şirket, bu kez de İsrail'in yasa dışı yerleşimlerine verdiği destekle gündemde. İddialara göre Meta, bu yerleşimlerin tanıtımını yapan ve yeni yerleşimcileri teşvik eden çok sayıda ücretli reklam yayınlıyor. Bu reklamlar, bölgedeki gerilimi tırmandırırken, uluslararası hukuku da ihlal ediyor.
* **Yasa dışı yerleşimlerin teşviki:** Reklamlar, potansiyel yerleşimcilere cazip fırsatlar sunarak bölgeye yerleşmelerini teşvik ediyor.
* **Bölgedeki gerilimin artması:** Yasa dışı yerleşimler, Filistinliler ve İsrailliler arasında zaten yüksek olan gerilimi daha da artırıyor.
* **Uluslararası hukukun ihlali:** Uluslararası hukuk, İsrail'in işgal altındaki topraklarda yerleşim kurmasını yasaklıyor.
Meta'nın bu tutumu, özellikle Filistin yanlısı aktivistler ve insan hakları örgütleri tarafından sert bir şekilde eleştiriliyor. Şirket, reklam politikalarını gözden geçirmeye ve yasa dışı yerleşimlere verdiği desteği sonlandırmaya çağrılıyor.
## Uzmanlar Ne Diyor?
Konuyla ilgili açıklama yapan uzmanlar, Meta'nın bu tutumunun sadece etik açıdan değil, hukuki açıdan da sorunlu olduğunu belirtiyor. Uluslararası hukuk uzmanı Prof. Dr. Ayşe Demir, "İsrail'in işgal altındaki topraklarda yerleşim kurması uluslararası hukuka aykırıdır. Meta'nın bu yerleşimlere reklam desteği sağlaması, bu suça ortak olmak anlamına gelir" dedi. Ayrıca Prof. Dr. Demir şunları ekledi: "Şirketin bu tür hassas konularda daha dikkatli ve sorumlu davranması gerekiyor."
Meta'nın bu skandal reklam politikası, teknoloji şirketlerinin toplumsal sorumluluğu konusunu bir kez daha gündeme getiriyor. Şirketlerin sadece kar elde etmekle kalmayıp, aynı zamanda insan haklarına saygı göstermesi ve uluslararası hukuka uygun davranması gerektiği vurgulanıyor. Aksi takdirde, bu tür eylemlerin ciddi sonuçları olabileceği ve şirketlerin itibarını zedeleyebileceği belirtiliyor.
Meta'nın bu tartışmalı tutumu, şirketin geleceği ve imajı üzerinde nasıl bir etki yaratacak, merakla bekleniyor. Uluslararası kamuoyunun ve sivil toplum kuruluşlarının baskısıyla şirketin geri adım atıp atmayacağı ise önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. Şirketin bu konuda nasıl bir açıklama yapacağı ve nasıl bir yol izleyeceği, yakından takip edilecek.
