CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, polislerin GBT sorgularında elde edilen bilgileri kullanarak genç kadınlara sosyal medyadan ulaştığı ve taciz ettiği iddialarını TBMM gündemine taşıdı. Bu vahim iddia, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve kişisel veri güvenliği konusundaki endişeleri artırdı. Öztürk, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi sundu ve iddiaların derhal soruşturulmasını talep etti.

GBT Uygulamaları Tehdit mi Oluşturuyor?

Hasan Öztürk, kamu görevlilerinin kişisel verilere erişim yetkisini kötüye kullanmasının ciddi bir güvenlik ve etik ihlali olduğunu vurguladı. GBT uygulamalarının kadınlar için bir güvenlik önleminden çıkıp bir tehdit aracına dönüştüğünü belirtti. Bu durum, GBT uygulamalarının amacından sapması ve potansiyel olarak suistimale açık olması sebebiyle büyük bir endişe kaynağıdır. Öztürk'ün bu konudaki açıklamaları, meselenin ciddiyetini gözler önüne seriyor.

Öztürk'ün Bakanlığa Yönelttiği Kritik Sorular

Öztürk, İçişleri Bakanlığı'na bir dizi kritik soru yöneltti:

• Bekçilerin GBT yapma yetkisi var mı?
• Polis ve bekçiler kişisel verilere erişerek genç kadınlara sosyal medyadan ulaşıyor mu?
• Bu konuda Bakanlığa ulaşan şikâyet sayısı nedir?
• Bu tür tacizlerin önlenmesi için özel bir denetim ya da ihbar hattı var mı?

Bu sorular, iddiaların aydınlatılması ve benzer olayların önlenmesi için atılması gereken adımları belirlemeye yönelik önemli bir çerçeve sunuyor. Ayrıca, kişisel veri güvenliği ve kadın hakları konusunda hizmet içi eğitimlerin olup olmadığı ve bu tür suistimallerin nasıl cezalandırıldığı da Öztürk'ün merak ettiği konular arasında.

"Devletin Koruyucu Eli, Kadına Uzanamaz!"

Konuya dair kendilerine ihbarların ulaştığını belirten Öztürk, "Görevli memurların devletin yetkisiyle edindiği bilgiye dayanarak kadınları rahatsız ettiği iddiaları kabul edilemez. İçişleri Bakanı konuyla ilgili derhal soruşturma başlatmalı, ilgisi olan tüm personeli görevinden almalıdır. Devletin koruyucu eli, kadına uzanamaz" ifadelerini kullandı. Bu sözler, olayın vahametini ve Öztürk'ün konuya ne kadar önem verdiğini açıkça ortaya koyuyor.

Bu iddiaların doğruluğu araştırılmalı ve sorumlular hakkında gerekli işlemler yapılmalıdır. Aksi takdirde, devletin vatandaşlarına karşı güvenilirliği zedelenecek ve kadınların kendilerini güvende hissetmeleri zorlaşacaktır. İçişleri Bakanlığı'nın bu konuda ivedilikle harekete geçmesi ve kamuoyunu bilgilendirmesi bekleniyor.